14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2498 Karar No: 2015/2185 Karar Tarihi: 27.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2498 Esas 2015/2185 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/2498 E. , 2015/2185 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 25.07.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi düzenlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın HMK"nın 115/2. maddesi gereğince usulden reddine dair verilen 26.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı idare vekili, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/296 Esas sayılı dava dosyasında müteveffa ...’in mirasçılık belgesinin alınması hususunda kendilerine yetki verildiğini bildirerek mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir. Mahkemece, muris ... hakkında aynı mahkemenin 2011/438 Esas, 2011556 sayılı Kararı ile verilmiş bir mirasçılık belgesi bulunduğu gerekçesi ile 6100 sayılı HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 598. maddesi gereğince başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir, aynı madde hükmüne göre mirasçılık belgesinin geçersizliği de her zaman ileri sürülebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 05.12.1990 gün ve 1990/2-560 Esas, 1990/622 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olduğundan, bu davalar sonucunda verilecek kararlar şekli bakımından kesinleşmiş olsalar dahi maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmazlar. Dava ve ilam kavramları çekişmeli yargıya ait kavramlar olduğundan mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davalar tam bir dava olarak nitelendirilemeyeceği gibi bu davalar sonucunda verilen kararlar klasik anlamda kesin hüküm sonucunu doğuran bir ilam da sayılmazlar. Bu nedenle açılan bu davalar sonucunda verilen kararların sonradan gerçeğe aykırı ve yanlış olduğunun anlaşılması halinde her zaman için aksi iddia ve ispat edilebileceği gibi tespit hükmü niteliğindeki bu kararların sonradan açılacak başka davalarda kesin hüküm oluşturması ve mahkemeleri bağlaması da düşünülemez. Bu konularda öğreti ve uygulamada tam bir görüş birliği mevcuttur. Bu nedenle davacı idarenin Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/296 Esas sayılı dosyasında verilen yetkiye istinaden mirasçılık belgesi istemiyle dava açma hakkı mevcuttur. Bu itibarla mahkemece, davanın esasına girilerek ve davacının gösterdiği deliller toplanarak muris ...’in mirasçılarının ve miras paylarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.