Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/5548 Esas 2013/2465 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname No: 1 - 2012/57107
MAHKEMESİ : Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO: 21/12/2011, 2011/91 (E) ve 2011/160 (K)
SUÇ : Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs

TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Ömer ve Fevzi"nin mağdur Selim"i öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar Ömer ve Fevzi müdafiilerinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemede suçların sübutuna vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıkların, mağduru kahveden evine dönüşü sırasında, tanık M.. G.."e ait evin bahçe duvarının arkasına kısmen gizlenmek suretiyle, av tüfeğiyle birden fazla ateş ederek batın ve sol göz bölgelerine isabetle, ince barsakta perfarosyon ile sol gözde duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde olan görme kaybı meydana getirecek şekilde yaraladıkları olayda;
Tasarlamanın oluşması için, bir kimseye karşı belli bir suçu işleme kararının verilmesi, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında tasarlamayı kabule elverişli makul bir sürenin geçmesi, bu süre içerisinde sebat ve ısrar göstererek kararlaştırılan suçun işlenmesi gerekmekte olup, incelemeye konu somut olayda; sanıkların öldürme suçunu işleme kararını önceden aldıklarına ve kararları ile fiillerinin icrası arasında tasarlamayı kabule elverişli makul bir sürenin geçtiğine kabule ilişkin yeterli ve kesin delilin elde edilemediği, bu nedenle tasarlamanın koşullarının bulunmadığı anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs yerine, suçların niteliğinde yanılgıya düşülerek tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçlarından hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Teşebbüs hükümlerini düzenleyen ve 13-20 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK.nun 35.maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, üst sınıra yakın yerine, yazılı şekilde 13 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı incelemede ileri sürdüğü temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, sanıkların CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakları da saklı kalmak kaydıyla, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA; sanıklar Fevzi ve Ömer hakkında hükmolunan ceza miktarları, tutuklulukta geçirdikleri süreler ve bozma nedenleri dikkate alınarak, müdafiilerinin tahliye istemlerinin ayrı ayrı reddine, 26/03/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.
26/03/2013 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M.K."ün huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar Ö.. K.. ve F.. A.. müdafii Avukatlar C. M. ile E. K."ın yokluklarında 28/03/2013 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.