21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/16003 Karar No: 2008/16940 Karar Tarihi: 03.11.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/16003 Esas 2008/16940 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/16003 E. , 2008/16940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Aliağa İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/06/2008 NUMARASI : 2008/57-2008/72
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki * vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin * karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3.kişinin ,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 29.04.2008 ve 05.05.2008 tarihlerinde ,borçluların takip ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczedilmiştir.İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır .Davacı 3.kişinin bu yasal karinenin aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlaması gerekmektedir. Davacı şirket ortaklarından A.S. Borçlu şahıslardan birisi olup,diğer ortak İ.S. Se A.’in kardeşi ve diğer borçlu İ. In oğludur.Dosya içerisinde mevcut Ticaret Sicil Gazetesi ve delil olarak sunulan Karşıyaka 2.Ağır Ceza Mahkemesine ait dava dosyasında saptanan somut olgulara göre, davalı alacaklı ,.borçlular ve davacı şirket ortakları önceden hep birlikte gemi söküm işi yapmakta iken.2005 yılında bu adi ortaklığın bozulduğu ve aralarında yapılan anlaşma gereğince davalı alacaklıya dava dayanağı çek bedelinin ödenmesine karar verildiği,bu tarihten sonra 29.03.2005 tarihinde çok önceden başka şahıslar tarafından kurulan davacı şirkete önce borçlu A.S. ,08.03.2006 tarihinde de kardeşi İ."in ortak olarak davacı şirketi devir aldıkları ve eski adreslerinde diğer borçlularla birlikte aynı konudaki faaliyetlerine devam ettikleri anlaşılmaktadır. Yapılan tüm bu işler danışıklı işyeri devri niteliğinde olup alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır. Bir an için işyeri devrinin danışıklı olmadığı düşünülse dahi borçlular ile davacı arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan İİK’nun 44. ve BK’nun 179.maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten borçlunun devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiçbir kanıt yoktur. Bu durumda, devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi, devralan davacıda B.K’nun 179.maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumludur. Öte yandan,dava konusu C. marka iş makinesi 2004 yılında Finansal Kiralama Sözleşmesi ile kiralanmış ve 22.06.2006 tarihinde de A.S. ve sahibi olduğu İmka şirketi adına faturası sunulmuş ise de anılan şahıs ve şirket davacı olmadığından bu hacizli mal yönünden davacı 3.kişi şirketin aktif dava ehliyetinin bulunmadığının da kabulü gerekir. Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ,davacı 3.kişinin davasının reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.