15. Hukuk Dairesi 2019/2826 E. , 2019/5261 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi(İlk Derece)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ise de temyizin duruşmalı incelenmesi talep edilmesine rağmen 24.10.2019 tarihli dilekçe ile duruşma talebinden vazgeçmiş olması nedeniyle duruşmadan çıkartılmış, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tahkim şartına istinaden hakemde açılan dava sonucunda hakem kurulunca verilen kararın 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesi uyarınca iptâli istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla ... Bölge Adliyesi 15. Hukuk Dairesi’nce davanın kabulü ile davaya konu 10.04.2014 tarihli hakem kararının iptâline dair verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 433/1. maddesinde taraflarca aksi kararlaştırılmamış ise; hakemlerin kararlarını oy çokluğuyla da verebilecekleri belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede yer alan tahkim şartında aksine bir düzenleme bulunmamaktadır. Hakemlerin birden fazla olması halinde hakemlerin tamamının hakem kurulu toplantılarına katılmaları zorunludur. Hakem kurulunu oluşturulan bütün hakemlerin toplantıya katılmış olması halinde toplantı sonunda oy çokluğu ile karar verilmesi ve alınan kararı çoğunluğun imzalaması yeterlidir. Hakem kararlarında, kararı veren hakem veya hakem kurulu üyelerinin ad ve soyadlarının gösterileceğine dair HMK’nın 436/1-a maddesi ve kararı veren hakem veya hakem kurulu üyelerinin tamamı veya çoğunluğunun imzaları ve karara eklenmiş ise karşı oy yazısının gösterileceğine dair HMK’nın 436/1-f maddesindeki düzenlemelerden bu husus açıkça anlaşılmaktadır. HMK’nın 433/1. maddesinde ifade edilen oy çokluğu, hakem heyetinin karar toplantısı ve müzakeresinde tam olarak yer alması halinde alınacak kararlardaki oy çokluğudur. Birden fazla hakem tarafından yürütülen tahkim yargılamasında
hakemlerden bir veya bir kaçının toplantı ve müzakerelere iştirak etmemiş olması durumunda, katılan hakemler oy çokluğunu sağlasa dahi bu şekilde verilen karar oy çokluğuyla verilmiş bir karar sayılmaz ve yokluk ifade eder (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 01.04.1976 gün 1976/168 Esas, 1976/1528 Karar; 08.03.1983 gün 1982/2518 Esas, 1983/485 Karar; 14.12.2017 gün 2017/1787 Esas, 2017/4424 Karar sayılı ilamları).
Hakemler işi ifaya zorlanamayacaklarından, haklı bir neden olmaksızın görevini yerine getirmekten kaçındıkları takdirde, tarafların bu nedenle uğradığı zararı HMK’nın 419. maddesi hükmünce gidermekle yükümlü olmakla birlikte, hakem veya hakemler tahkim davasının her aşamasında hakemlikten istifa edebilir. Tahkim şartında bunun aksinin kararlaştırılması mümkün olmadığı gibi, kararlaştırılmış olsa dahi geçersizdir. İstifa halinde hakem seçimine ilişkin prosedüre göre yerine başka bir hakem seçilir. Hakemlerden birinin karar verildikten sonra istifa etmiş olması halinde, karar tüm hakemlerin katıldığı toplantıda oy çokluğu ile verilmiş olduğu ve geçerli olduğundan, istifa eden hakemin yerine yeni bir hakemin seçilmesine gerek bulunmamaktadır.
İptâl davasına konu olan hakem yargılamasında 28.03.2019 tarihinde yapılan ve hakem kurulunu oluşturan üç hakemin de katıldığı toplantıda bir sonraki toplantı tarihi kararlaştırılmamıştır. 10.04.2019 tarihl...dışındaki iki hakem tarafından düzenlenen toplantı tutanağında, 05.04.2019 tarihinde üç hakemin bir araya gelerek toplantı düzenledikleri yazılmış ise de; dosya kapsamında ve hakem dosyasında tüm hakemlerin katılımıyla düzenlenip imzalanan 05.04.2019 tarihli bir toplantı tutanağı bulunmamaktadır. Gerek 05.04.2019 tarihinde yapıldığı belirtilen, gerekse kararın verildiği 10.04.2019 tarihli toplantıya iptâl davası davacısı hakemi ...’ün usulden davet edildiğine dair, hakem dosyasında tebligat belgesi, e-mail, mektup ve diğer bildirim belgesi ve delil bulunmamaktadır. Hakem kararının iptâli davasının davalıları tarafından da iptâl davası sürecinde bu konuda bir delil ibraz edilmemiş ve ...’ün 10.04.2019 tarihli karar toplantısına davet edildiği kanıtlanamamıştır. Hakem ...’ün istifası da 11.04.2019 tarihinde ve diğer iki hakemin toplanarak karar verdikleri 10.04.2019 tarihinden bir gün sonradır. Hakemin karar toplantısı ve alınan karardan sonra istifası söz konusu değildir. İki hakem tarafından üçüncü hakemin istifa etmesinden önce toplanılarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle tahkim yargılamasının 6100 sayılı HMK’nın 433/1, 436/1a-f maddeleri ile 439/2-e maddesi hükümlerine uygun yürütülmemiş ve karar toplantısının taraf hakemlerinden birinin yokluğunda yapılmış olması sebebiyle oluşturulan kararın HMK’nın 433/1. maddesinde ifade edilen oy çokluğuyla verilen bir karar sayılmasının mümkün bulunmamasına, bu durum kararın sonucuna etkili olduğunun anlaşılmasına, hakem kararının iptâli talebi Bölge Adliye Mahkemesi’nce ilk derece mahkemesi sıfatıyla uygun biçimde incelenip herhangi bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, HMK’nın 439. maddesinde yer alan iptâl sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incemede dava şartları ve
hukukun uygulanması bakımından hüküm bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerine görülmemiş, kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hakem kararının iptâline ilişkin .... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği hükmün ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, 19.12.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.