20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4621 Karar No: 2020/433 Karar Tarihi: 14.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4621 Esas 2020/433 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğini ve daha önce de benzer suçlardan ceza aldığını belirterek, önceki suç nedeniyle aldığı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işleyip işlemediğini araştırmak gerektiğini vurgulamıştır. Eğer sanık bu suçu önceki suçu nedeniyle aldığı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, ikinci suçtan açılan davada kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanığın ilk ihtara uymamasının kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmek olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle mahkumiyet kararının bozulması gerektiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri olarak, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gösterilmiştir.
20. Ceza Dairesi 2019/4621 E. , 2020/433 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemeler : BAKIRKÖY 6. Çocuk Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-)Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-)Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa Gebze Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 30.09.2014 tarihli çağrı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.