4. Hukuk Dairesi 2020/893 E. , 2021/836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/05/2010 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, 818 sayılı BK’nın 18. (6098 sayılı TBK’nın 19) maddesi uyarınca muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın 09/02/2006 tarihinde ...tarafından öldürüldüğünü, bu olay nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açıldığını, davalı... "ın taşınmazları hakkında tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini; fakat talebin reddedildiğini, davanın açıldığı gün tazminat davasını etkisiz kılmak için cezaevinden noter aracılığı ile verdiği vekalet ile üzerine kayıtlı olan taşınmazları davalı ..."e devrettiğini, yapılan bu satış işleminin muvazaalı olup davalı ..."in cinayetten bilgisinin olduğunu, davalının taşınmazların bulunduğu köyde ikamet etmediğini, taşınmazlardaki fındıkları toplamadığını belirterek, söz konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile alacağın tahsili amacıyla haciz ve satış isteyebilme yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazları almaya maddi gücünün olduğunu, taşınmazların geçmişte ailesine ait olup taşınmazı satın aldığı kişilerle hiçbir akrabalığının olmadığını, taşınmazları aldıktan sonra imarını yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, muvazaa iddiası kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava 818 sayılı BK’nın 18. (6098 sayılı TBK’nın 19) maddesi uyarınca muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Satışın danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacı, satışa konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir. Davacının bu davadaki amacı, katılma alacağı davasındaki alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olduğunu ileri sürdüğü işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.
Dosya incelemesinde; davalıların murisinin davacıların murisini 09/02/2006’da öldürdüğü, davacıların olay nedeniyle 06/06/2006’da Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinde 2006/125 esas sayılı dosyasıyla maddi ve manevi tazminat istemli dava açtıkları, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın 22/02/2010 tarihinde kesinleştiği, davalıların murisinin tazminat davasının açıldığı gün cezaevinden vekalet vererek üzerine kayıtlı taşınmazları davalı ... ’e devrettiği ve davalının aynı köyde ikamet ettiği anlaşılmaktadır.
Muvazaa iddiası, yasada öngörülen ve Yargıtay içtihatları ile istikrar kazandığı üzere muvazaanın mevcut olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle belirlenebilir. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalılara yapılan temliklerin gerçek yönünün asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır.
Şu durumda; davalıların murisinin davalı ...’e taşınmazları devir tarihi, davalı ...’in tarafların murisleri ile aynı köyde ikamet etmesi ve öldürme olayını bilmesi, tanık anlatımları ile toplanan diğer delillere göre davalıların murisinin açılan tazminat davasını sonuçsuz bırakmak amacıyla davalı ...’e muvazaalı satış yaptığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yukarıdaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde olayın oluşuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.