Ceza Genel Kurulu 2017/233 E. , 2017/277 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza
Orman alanının işgali ve faydalanma suçundan sanık ..."un beraatine ilişkin, İnebolu (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince verilen 18.03.2011 gün ve 313-297 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 04.06.2013 gün ve 27133-23020 sayı ile;
"Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporunda suça konu yerin kesinleşen orman sınırları içinde kaldığının bildirilmesine, orman kadastro sınırlarının bağlayıcı olduğu ve herkes tarafından bilinmesi gerektiğine göre sanığın, kendi özel ihtiyacı için ormanlık alanda bulunan suyu kaptaj içine alıp, bir kısmı ormanlık alanda kalacak şekilde döşediği hortumla kendi arazisine taşıdığı eylemi orman alanını işgal ve faydalanma suçunu oluşturacağının ve tesisin de müsaderesi gerekeceğinin gözetilmemesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 22.01.2014 gün ve 383-28 sayı ile;
"...Mahkememizin iş bu dava dosyasına ait yargılama ile aynı mahiyette bulunan, yine mahkememizin 25/05/2011 tarih, 2010/307 Esas-2011/740 Karar sayılı ilamı ile sanık Muzaffer Gürsoy hakkında "Orman Alanlarının işgali Ormandan Faydalanma" suçunu işlediğinden bahisle 6831 sayılı Yasanın 93/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeni ile sanığın atılı suçtan CMK’nun 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verildiği, verilen karara katılan kurum vekili Av. Ali Kargılı"nın temyizi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesi"nin 16/05/2013 tarih, 2012/19484 Esas-2013/20253 Karar sayılı ilamı ile mahkememizin kararının onanmasına karar verildiği ve dava dosyasının kesinleştirildiği, bu yönüyle Yargıtay 3. Ceza Dairesi"nin aynı mahiyetteki iki olaya ilişkin olarak farklı içtihatlarının bulunduğu" gerekçesiyle, önceki hükümde olduğu gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.05.2014 gün ve 119709 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 gün ve 688-1799 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 16.02.2017 gün ve 521-1504 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı orman alanının işgali ve faydalanma suçunun sabit olup olmadığının tespitine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle yerel mahkeme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle veya sonradan yürürlüğe girip lehe hükümler içermekle uygulanması gereken yeni kanun normlarına dayanarak hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın beraatine ilişkin ilk hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; sanığın eyleminin orman alanının işgali ve faydalanma suçunu oluşturacağının gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulduğu, bozmadan sonra yerel mahkemece; "mahkememizin iş bu dava dosyasına ait yargılama ile aynı mahiyette bulunan, yine mahkememizin 25/05/2011 tarih, 2010/307 Esas-2011/740 Karar sayılı ilamı ile sanık Muzaffer Gürsoy hakkında "Orman Alanlarının İşgali Ormandan Faydalanma" suçunu işlediğinden bahisle 6831 sayılı Yasanın 93/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeni ile sanığın atılı suçtan CMK’nun 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verildiği, verilen kararı katılan kurum vekili Av. Ali Kargılı"nın temyizi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesi"nin 16/05/2013 tarih, 2012/19484 Esas-2013/20253 Karar sayılı ilamı ile mahkememizin kararının onanmasına karar verildiği ve dava dosyasının kesinleştirildiği; bu yönüyle Yargıtay 3. Ceza Dairesi"nin aynı mahiyetteki iki olaya ilişkin olarak farklı içtihatlarının bulunduğu" şeklinde önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
İnebolu (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince verilen 22.01.2014 gün ve 383-28 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.05.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.