11. Hukuk Dairesi 2016/11487 E. , 2016/8359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/03/2016 tarih ve 2015/1712-2016/303 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirkette genel müdür yardımcısı olarak iş sözleşmesine göre çalışan davalının, istifa etmek suretiyle işten ayrıldıktan sonra, hizmet sözleşmesinin 9. maddesindeki rekabet yasağına ilişkin düzenlemeye aykırı olarak müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyette bulunan dava dışı firmada çalışmaya başladığını ileri sürerek, rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranışının tesbiti ile bu aykırılık nedeniyle oluşan cezai şartın tahsilini, haksız rekabet eyleminin tesbiti ve men"ini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görev itirazında bulunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın rekabet yasağının tesbiti ve men"i ile cezai şartın tahsili talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi olduğu ve hizmet sözleşmesi imzalandığı, davaya dayanak 9. maddenin de işbu sözleşmede düzenlendiği, sözleşmenin dayanağının iş ilişkisi olduğu, iş uyuşmazlıklarının çözümünün uzmanlık ve özel bir yargılamayı gerektirdiği, rekabet yasağının dayanağı iş sözleşmesinin gereğinin sadakat borcu olduğu ve işçinin sadakat borcunun iş sözleşmesi sona erse de devam edeceği, iş iliskişine bağlı olarak imzalanan ve iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra sonuç doğuran rekabet etmeme sözleşmesini ayrı bir sözleşme olarak değerlendirmenin doğru olmayacağı, TTK m. 4 gereği, iş yargılamasında özel kanun olan 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1.maddesine göre İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, karar kesinleşince yasal sürede talep halinde dosyanın görevli ... İş Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava; haksız rekabetin tespiti ve men’i ile rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nın 444. maddesi, “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmünü içermektedir.
Madde metninde açıkça “…akdin sona ermesinden sonra…” sözcükleriyle ifade edildiği üzere, TBK’nın 444. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı, hizmet akdi sona erdikten sonra hüküm doğurur ve hizmet akdi sona erdikten sonra yapılmaması gereken davranışlara ilişkindir. Hizmet akdinin devamı sırasında meydana gelen bir sadakatsizlik, ister bir sözleşme ile düzenlensin ister yasayla düzenlensin, iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturacaktır. Eldeki davada, davacı taraf, davalının akdin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemleri nedeniyle cezai şart istemektedir.
TTK"nın 4. maddesiyle TBK"nın 444. maddesinden kaynaklanan davaların, mutlak ticari davalardan olduğu öngörülmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlanma noktasının veya sebebin, davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalar olup, aynı Kanun"un 5.maddesine göre, ticari davalara bakma görevi asliye ticaret mahkemelerine aittir.
Nitekim aynı hususlara, Dairemizin 2008/7321 E.- 2008/9007 K., 2000/8808 E.-2000/10150 K., 2006/9411 E.- 2007/12223 K., 2007/4507 E.- 2008/6825 K., 2005/6508 E.-2006/9306 K., 2012/13124 E.- 2012/14595 K. sayılı ilamlarında olduğu gibi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2011/11-781 E. 2012/109 K., 2012/9-854 E.- 2013/292 K. sayılı ilamında da işaret edilmiştir.
O halde, mutlak ticari dava niteliğindeki davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olmasına rağmen, yerel mahkemece, açıklanan bu hususlar dikkate alınmadan, iş mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.