Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6431
Karar No: 2015/9504
Karar Tarihi: 25.06.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/6431 Esas 2015/9504 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/6431 E.  ,  2015/9504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKSARAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/12/2013
    NUMARASI : 2012/461-2013/1101

    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları Saliha intikal eden 1999 ada 6 ve 30 parsel sayılı mesken ve bahçe olarak kullanılan taşınmazları uzun yıllardır davalı mirasçının işgal ederek kullandığını, ecrimisil talep ettikleri halde ödemediğini ileri sürerek, son 5 yıl için şimdilik 2.000.-TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile ecrimisil miktarını 3.557,50.-TL"ye yükseltmişlerdir.
    Davalı, anneleri Saliha"nın ölümünden sonra davacı kardeşlerinin ""buraya sen taşın ve baba ocağını tüttür"" telkinleri üzerine dava konusu yere taşındığını, bankadan kredi temin edip tadilat yaptığını ve onların rızası dahilinde oturduğunu, kira ödemesi veya taşınmazdan çıkması yönünde davacıların talebinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların elbirliği halinde malik oldukları ve kiraya verilebilecek mahiyette olan dava konusu taşınmazları murisin ölümünden sonra davalının tek başına kullandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davaya konu 1699 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 96/157 payı ile aynı ada 30 parsel sayılı taşınmazın tamamı Salihan Es adına kayıtlı iken 07.10.2009 tarihinde ölümü ile taşınmazların davacı çocukları ile davalı oğluna intikal ettiği, mahallinde yapılan uygulama neticesinde bitişik olan taşınmazların zeminde bir bütün halinde kullanıldığı, 30 nolu parsel üzerinde 40-45 yıllık taş binanın yer aldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.

    ./..

    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğu söylenemez.
    Şöyle ki, özellikle davacı tanığı Ö.. D.."in; annelerinin kaloriferli eve taşınmasından sonra dava konusu yerde davalının oturmaya başladığını, oğlu üniversiteyi kazanınca taşınmazdan ayrılarak Sivas iline taşındığını, taşınmaza davacıların ev yaptırmak istemeleri üzerine taraflar arasında anlaşmazlık çıktığını, davalı tanığı Hulusi da; annelerinin ölümünden sonra davalının kardeşleri ile anlaştığını ve tamirat yaptırarak dava konusu yerde oturmaya başladığını, bir yıl önce de Sivas"a yerleştiğini, evden ayrılmadan yaklaşık 4-5 ay önce kardeşlerinin evden çıkması yönünde ihtarda bulunduklarını, beyan ettikleri halde, mirasçı sıfatıyla taşınmazdan yararlanan davalının, hangi tarihte intifadan men edildiği, davalının işgalini hangi tarihte sonlandırdığı belirlenmeden, öte yandan davalının tasarrufta bulunduğu dönem, taşınmazlarda davacıların kullanabilecekleri bölümlerin bulunup bulunmadığı tespit edilmeden sonuca gidilmiştir.
    Hâl böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, özellikle; davalının taşınmazlardan yararlandığı dönemde zeminde davacıların da kullanabilecekleri bölümlerin bulunup bulunmadığının, dava konusu taşınmazları davalının kullanımına, davacıların hangi tarihten itibaren rıza göstermediklerinin, diğer bir söyleyişle intifadan men olgusunun hangi tarihte gerçekleştiğinin ve davalının müdahalesine ne zaman son verdiğinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, bu konuda tarafların gösterdikleri ve gösterecekleri delillerin eksiksiz toplanması, tanıkların bu hususta etraflıca beyanlarının alınması, toplanacak delilleri, toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.

    ../...

    Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi