Davacı, davalı işveren nezdinde 15.10.1975-1988 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava,davacının davalı işverene ait yer altı maden işinde 15.10.1975-1988 yılları arasında çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi olup anılan maddede yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde mahkemeye başvurarak dava açabilecekleri hükmü öngörülmüştür. Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerine göre askerlik süresi içinde iş aktinin askıya alındığı, askerliğin bitimi ile tekrar eski işe dönülmekle çalışmaların kesintisiz sürdürüldüğü kabul edilir. Dosya içerisinde bulunan belgelerden,davacının davalıya ait işyerinden 15.10.1975 ve 15.03.1983 yıllarında iki işe giriş bildirgesi verildiği,1981 yılı 1.döneminden 24 gün 3.döneminden 24 gün ve 1983 yılı 1.döneminden 15 günlük çalışmasının Kuruma, bildirildiği,07.03.1978-07.11.1979 tarihleri arasında askerlik yaptığı,.1975.1976.1977 yıllarında tanık A.Ç., 1980-1985 yılları arasında tanık Ş.A.’in aynı işyerinde çalıştığı davalı işyeri bordroları ile sabit olduğu ve bu tanıkların davacı ile çalıştıkları yönünde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır. Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde 506 sayılı Yasa’nın 2. 6 maddelerinde belirtilen çalışma olgusunun.davacı tarafında anılan Yasa"nın 79/10 maddesine uygun şekilde kanıtladığının kabulü gerekmektedir. Mahkemece davacının, davalı işyerinde 1981 ve 1983 yıllarındaki 63 günlük bildirilen çalışma dışında 15.10.1975-06.03.1978 ve 08.11.1979-31.12.1985 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz istemi kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 3.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.