22. Hukuk Dairesi 2017/19028 E. , 2018/27424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin Ağustos 2006 tarihinden 29.02.2012 tarihine kadar davalı yanında çalıştığını, çalıştığı süre içerisinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde, bayramlarda ve resmi tatillerde çalıştığını ancak bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatilinde çalışmasının olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, çalışma saatlerinin 08:00-18:00 olduğunu, Cumartesi-Pazar günleri tatil olmasına rağmen cumartesi günleri tam çalıştığını, hafta içi ise sabah 08:00-akşam 21:00"e kadar çalıştığını, yine ortalama ayda 2 pazar günü saat 18:00’e kadar çalışmak zorunda kaldığını iddia etmiştir. Ancak davacının ... ... 1.İş mahkemesinin 2011/1191 E sayılı dosyasında tanık olarak verdiği ifadesinde “ben davalı işyerinde CNC formeni olarak çalışırım, davacı benim yanımda CNC operatörü olarak çalışıyordu, aylık ücretini bilemiyorum, 2008 yılında yaşanan krize kadar işler yoğundu ve günde üç vardiya halinde çalışıyorduk, haftada altı gün, günde sekiz saat çalışıyorduk, pazar günleri hafta tatiliydi, iş yoğunluğuna göre pazar günleri de çalıştığımız oluyordu, ayrıca sekiz saatlik mesaiden sonra da davacının çalıştığı oluyordu ancak fazladan çalışmasının karşılığını da fazla mesai ücretini kendisine ödüyorduk, krizden sonra günde tek mesaiye dönüldü, sabah 08:00 dan akşam 17:00’a kadar haftanın altı günü çalışılıyordu, yalnız cumartesi günleri 13:00 da paydos oluyordu, pazar günleri hafta tatili idi, kriz sonrasında davacının pazar günleri çalışması seyrek de olsa olmuştur ancak pazar günü çalışmışsa karşılığı fazla mesai olarak ödenmiştir, ayrıca yukarıda söylediğim çalışma saatleri dışında çalışması olmuyordu, davacı yukarıda da söylediğim gibi fazla mesai ücretlerini alıyordu eksik yatırma gibi söz konusu olduğunda davacı gelip durumu bana bildiriyordu, çalışmasını kontrol ediyorduk, fazla mesaisi yansıtılmamışsa yansıtıyorduk ve o şekilde fazla mesaisi eksik olsa bile sonradan tamamlatılıp ödeniyordu, krizden sonra vardiya amiri uygulaması yoktu, sadece davacının da çalıştığı bölümde ben sorumluydum, krizden önce üç vardiya varken bir kişi vardiya amiri seçiyorduk, ancak vardiya amirinin de vardiya bittikten sonra yaklaşık 1 veya 1,5 saat işyerinde kalması durumu söz konusu olmuyordu, kaldı ki davacı servis aracı kullanıyordu ve işten çıkan işçileri servis aracı olarak kullandığı araçla köylere götürüyordu, krizden önce resmi bayramlarda ve genel tatillerde çalışılıyordu, ancak krizden sonra bayramlarda ve genel tatillerde çalışma olmuyordu, davacının iş akdinin fesih sebebini bilemiyorum, bilgi ve görgüm bundan ibarettir “ şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının .... ... 1. İş Mahkemesinin 2011/1191 Esas sayılı dosyasında verdiği ifadenin davacıyı bağladığı kabul edilerek, davalı işyerinde 08:00-17:00 saatleri arasında çalışma yapıldığının kabulü zorunludur. Davacının tanık olarak beyanda bulunduğu ... ... 1. İş Mahkemesinin 2011/1191 Esas sayılı dosyadaki beyanı ve işyerindeki çalışma kayıtlarını gösterir CD kayıtları birlikte değerlendirilerek, 2008 yılı ekonomik krizi öncesi ve sonrası dönemde, davacının fazla çalışma ve hafta tatili çalışmasının bulunup bulunmadığı, CD kayıtlarının bulunduğu dönemler için CD kayıtları, CD kayıtlarının bulunmadığı dönemler için ise, davacının ... ... 1.İş mahkemesinin 2011/1191 E sayılı dosyasındaki beyanları dikkate alınarak tespit edilmelidir. Belirtilen yönler dikkate alınmaksızın mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.