Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5182
Karar No: 2021/2161
Karar Tarihi: 02.03.2021

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/5182 Esas 2021/2161 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/5182 E.  ,  2021/2161 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi :24.02.2020

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/02/2020 tarihli ve 2020/327 soruşturma, 2020/127 esas, 2020/7 sayılı seri muhakeme usulüne tabi talepnamenin iadesine dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/02/2020 tarihli ve 2020/167 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250/2. maddesinde yer alan, “Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri, şüpheliyi, seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirir. şeklindeki, aynı maddenin 3. fıkarasında yer alan, “Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi halinde bu usul uygulanır.” şeklindeki, aynı maddenin 9. fıkrasında yer alan, “Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirtilen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Mazaretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır.” şeklindeki, anılan maddenin 14. fıkrasında yer alan, "Dokuzuncu fıkra kapsamında Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir.” şeklindeki, keza Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 8. maddesindeki ""Cumhuriyet savcısı seri muhakeme usulüne tabi bir suçun işlendiği izlenimi veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Soruşturma konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması Cumhuriyet savcısının maddi gerçeği araştırma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz"" ve anılan Yönetmeliğin 14. maddesindeki "Mahkeme, eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu, bu usulün şüpheliye Kanunda öngörülen koşullar çerçevesinde teklif edildiği ve şüphelinin bu teklifi müdafii huzurunda özgür iradesiyle kabul ettiği kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar." ve aynı Yönetmeliğin 13/4. maddesindeki "Mahkemece, isnat olunan suçun seri muhakeme usulü kapsamında olmadığı veya Kanunun 250 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen şartların gerçekleşmediği kanaatine varılması hâllerinde talep reddedilir. Bu durumda, dosya Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir ve soruşturma genel hükümlere göre sonuçlandırılır." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
    Her ne kadar Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/02/2020 tarihli kararı ile “…Mahkemenin seri yargılama usulünün uygulanmasında mevcut delil durumunu incelemeyeceği, talepname anlatımında sanığın üzerine atılı eylemleri ne şekilde gerçekleştirildiğinin anlatıldığı ve bu eylemlerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2. maddesi kapsamında değerlendirildiği ve bu maddenin de gerek kabul gerek usulüne göre seri muhakeme usulü kapsamında kalan suçlardan olduğu, sanığın ise bu talepnameye müdafi huzurunda kabul ettiği, aynı zamanda mahkemenin iade gerekçelerinden biri olarak belirtmiş olduğu olaya ilişkin tutanak tanıklarının dinlenilmesi gerektiği hususunda ise mahkemenin delil değerlendirmesi yapamayacağı gerekçeleri iade sebeplerinin haksız olduğu gerekçesi...."" ile talepnamenin iadesi kararına karşı Cumhuriyet savcısının itirazının kabulüne karar verilmiş ise de;
    Sanığın kollukta alınan ifadesinde, aksi sabit olmamış - araştırılmamış savunmalarına göre olay tarihinde söz konusu aracın sanık tarafından nasıl kullanıldığına ilişkin olarak, 21/01/2020 tarihli tutanak tanıklarının dinlenilmesinin suçun sübutuna doğrudan etki edecek delil mahiyetinde olduğu, bu deliller toplanmadan ve araştırma yapılmadan yazılı şekilde anılan Başsavcılıkça talepname düzenlendiği, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen talepnamenin iadesine dair karara karşı yapılan itiraz üzerine mercii Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/02/2020 tarihli ve 2020/167 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar vermesinde isabet görülmemiş olup, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 04/08/2020 gün ve 94660652-105-16-9319-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/09/2020 gün ve 2020/73748 sayılı ihbarnamesi ile ihbar ve dava tevdi kılınmakla;
    Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığınca 2020/327 soruşturma, 2020/127 esas, 2020/7 sayılı talepname düzenlendiği ve Orhangazi 2. Asliye Ceza Mahkemesi 04/02/2020 tarihli 2020/59 esas, 2020/161 karar sayılı kararı ile talepnamenin iadesine karar verdiği, bu karara karşı Orhangazi Başsavcılığı tarafından 11/02/2020 tarihinde itiraz edildiği ve Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 24.02.2020 tarihli 2020/167 değişik iş sayılı itirazın kabulüne karar verildiği ancak dosya içeriğine göre; sanığın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken, polis dur ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı olayda, soruşturma aşamasında CMK"nın 250. maddesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı uyarınca seri muhakemesi usulüne ilişkin işlemler, usulünce yerine getirilerek bu konuda talepname düzenlendiği, talepnameyi inceleyen mahkemece CMK"nın 250/3,9. maddesi ile sınırlama inceleme yapılması gerektiği, delil tartışmasına girerek karar verilemeyeceği anlaşılmakla,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarname bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli, 2020/167 değişik iş kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi