23. Hukuk Dairesi 2012/5662 E. , 2013/530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı vekili Av. ... ... ile davacı vekili Av. ..."in gelmiş olmakla duruşma yapılıp hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının 2004 yılından bu yana aidatlarını geciktirerek ödediğini, genel kurulca belirlenen faiz oranlarına göre yapılan hesaba göre belirlenen gecikme faizi ve anapara borcunun ihtara rağmen ödenmediğini ileri sürerek, ....000,00 TL anapara ve ....289,00 TL gecikme faizi borcu olmak üzere 31.289,00 TL"nin aylık %... faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ortak olduğu tarihten 2000 yılına kadar aidatlarını düzenli şekilde ödediğini, bu tarihten sonra ise, genel kurulca belirlenen aidattan fazla ödemede bulunduğunu, 2001 yılı Ocak ayından 31.08.2009 tarihine kadar aidat ve şerefiye borcunun toplam 104.825,00 TL olmasına rağmen müvekkilinin 150.715,82 TL ödeme yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin ortağı olan davalının dava tarihi itibariyle 500,00 TL aidat ana para borcu ile geçmiş dönemlerdeki geç ödemeler nedeniyle ....851,45 TL gecikme faizi borcu bulunduğu gerekçesiyle istemle bağlı kalınarak ....789,00 TL alacağın 500,00 TL"lik anapara kısmının dava tarihinden itibaren genel kurulca belirlenen aylık %... faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
...-Dava, aidat ve faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece karar verildikten sonra; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun .... maddesinde aynen "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesindeki "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüd faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
Kooperatif Genel kurulunca, ödeme günü belirlenerek, süresinde ödenmemesi halinde temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Bu durumda, 818 sayılı Borçlar Kanunu ( BK )’nun 101/.... ( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117.) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK" nun 88 nci maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120 nci maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır.3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun" un .../.... maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için .... maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddede de açıkça belirtildiği üzere taraflarca temerrüt faizi oranı yasal faiz oranından fazla kararlaştırılabilir. Ancak taraflar, uygulanacak faizi oranı, belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nun 120/.... maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate alınmak zorundadır.
Somut olayda, davaya konu dönemler için aidat borcu ve faiz oranı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı TBK’nun 120/.... maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un .../.... maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi oranı ve miktarı bakımından, kooperatif kayıt ve belgeleri incelenmek suretiyle bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Diğer yandan, davacı vekilinin ........2009 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, davalının 2003 yılı sonu itibariyle alacak ve
borcunun bulunmadığını kabul edilmesi karşısında, taleple bağlı kalınarak bu dönem sonrası için aidat ve faiz borcunun belirlenmesi gerekirken, 2003 yıl için belirlenen faize de hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.