17. Hukuk Dairesi 2016/9428 E. , 2017/3993 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında, İtiraz Hakem Heyetince verilen 04.04.2016 tarih, 2016/İHK-679 sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Başvuru sahibi davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna başvurusunda; müvekkile ait ... plakalı araçın 11.02.2015 tarihinde meydana gelen kazada hasar gördüğü; hasarın tazmini için sigorta firmasına başvuruda bulunduğu, sigorta tarafından hasarın teminat kapsamı dışında olduğundan bahisle istemin reddedildiği belirtilerek araçta meydana gelen 80.069,85 TL hasarın, hasar tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile karşı taraf sigorta şirketinden tahsiline, değer kaybı ile ilgili şimdilik 500 TL olarak talep edilmesine, hasar tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile tahsil edilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile inceleme ve araştırma neticesinde kazanın oluş şekli hakkında doğru ihbarda bulunulmadığının tespit edilmesi üzerine tazminat ödemesi yapılamayacağının bildirildiği, araştırma firmasının hazırladığı raporda kazada sürücünün ... ... .... olduğu, aracı alkolü kullanması sebebi ile şöfor değişikliği yaptığı, kazadan sonra olay yerini hastalığı bahane edilerek terk ettiği, araçta yolcu konumunda ise hastaneden rapor alması gerekmediğini, bu durumun bile şaibeli olduğunun göstergesi olduğu, kaza anında araçta olduğunun kesin olduğu, polisin de kanaatinin bu yönde olduğu, ... ... ..."ın telefon dökümlerini vermek istememesinin de şüphe uyandırdığı, olay yeri incelemesi ve polis görüşmeleri neticesinde davacının doğru ihbar yükümlülüğüne uymadığının anlaşıldığı bu sebeple talebinin reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Sigorta tahkim komisyonu başvuranın talebini reddetmiş, başvuran ... ... vekili talebe itiraz etmiş, itiraz hakem heyeti kararında; Somut olayda olay yerinde bulunan ve sürücü olduğu iddia edilen .. ... ... isimli şahsın gerçekten araç sürücüsü olmadığına kanaat getirildiği, kaza tespit tutanağını düzenleyen polis memurlarınca tutanak altına alındığı, gerçek araç sürücüsünün kaza yerini kasıtlı olarak terk ettiği anlaşılmakla, meydana gelmiş olan riziko ve hasarın kasko hükümleri gereği teminat dışı olduğu sonucuna varılarak itirazın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin ... Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olaya bakıldığında; 11.02.2015 tarihinde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, davalının olayda sürücü değişikliği ve alkollü sevk ihtimaline dayanarak davacıya tazminat ödemekten kaçındığı görülmektedir.
Hakem heyetince dava konusu kaza sırasında araç sürücüsünün .... değil ... ... ... olduğu, ... ... ... ın alkollü olması sebebiyle sürücü olarak ...."un gösterildiği ve buna uygun bir kurgu oluşturulduğu belirtilerek, ispat yükü kendisine düşen davalının savunmasını ispatladığı görülmekle, kaza sonrası sürücü değiştirilerek başka bir şahıs olarak gösterilmek suretiyle gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda anılan Kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulunan davalı sigortacı ispata yarar somut delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre kazada davacı tarafın sürücü değişikliği yaptığı hususunun da inandırıcı delil ile ispat edilememiştir.
Bu durumda hakem heyetince davaya konu rizikonun gerçekleşmesiyle davacı aracında meydana gelen hasarın, kasko poliçesi teminatı kapsamında olduğu gözetilmek suretiyle, hasar bedelinin belirlenmesi bakımından uzman bilirkişiden alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.