Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/23744 Esas 2008/16809 Karar Sayılı İlamı

Davacı, 3201 sayılı Yasa"ya göre yapmış olduğu borçlanmanın geçerli olduğunun tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline ve kesilen aylıklarının kesildiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün  davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.                  
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının 3201 sayılı Yasa uyarınca  yaptığı borçlanma işleminin geçerli oluğunun tesbiti ile aksine Kurum işleminin iptaline,kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile yeniden bağlanmasına ve yersiz ödenen aylıklar açısından davacının ilk aldığı aylıktan itibaren işsizlik yardımı aldığı en son tarihe kadar aylıklarının Kurumca istirdadının mümkün olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 3201 sayılı Yasa uyarınca yaptığı yurtdışı borçlanmasının geçerli olduğunun tesbiti ile aksine Kurum işleminin iptaline,Kurumca yapılan yersiz ödemelerle ilgili davalı Kurumun  dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davacının 17.06.1990 tarihinde yurda kesin dönüş yaptığını beyan ederek borçlanma talebinde bulunduğu,Kurum tarafından borçlanma işlemi kabul edilerek davacıya aylık bağlandığı,Alman Sigorta Merciinden alınan hizmet cetveline göre davacının 01.09.1977-30.09.1991 tarihleri arasında yurtdışında çalıştığı,13.01.1992-08.11.1996 tarihleri arasında işsizlik yardımı aldığının tesbit edilmesi üzerine Kurumun 23.02.2007 tarih ve 133037 sayılı işlemi ile aylığının iptal edildiği ve yersiz ödeme nedeniyle adına borç çıkartıldığı,borçlanma işleminin iptal edildiğine dair bir işlemin bulunmadığı,Kurumun cevap dilekçesine göre de davacının 3201 sayılı Yasa uyarınca yaptığı borçlanma işleminin geçerli kabul edildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca Kurum tarafından davacının 3201 sayılı Yasa uyarınca yaptığı borçlanma işlemi geçerli kabul edildiğinden davacının bu taleple dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.Davacının bu taleple dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davacının borçlanma işleminin geçerli olduğuna yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.