
Esas No: 2016/262
Karar No: 2016/3229
Karar Tarihi: 24.03.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/262 Esas 2016/3229 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE, ...
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ...Mahallesi 184 ada 1 parsel sayılı 26.166,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu açıklanarak Hazine adına tespit edilmiş; tutanağın beyanlar hanesinde bahçe olarak 1990 yılından beri ..., ..., ... ve ..."un fiili kullanımında olduğu belirtilmiş, ...Başkanlığı ve şahıslarca açılan ve yargılama sırasında ...Ticaret Anonim Şirketi’nin katıldığı dava sonunda davacıların davalarının reddi ve katılan... Şirketi’nin davasının kabulüne karar verilerek taşınmazın Hazine adına tesciline, beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile katılan şirketin fiili kullanımında olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Davacı ... vekili; davalı ... İnşaat Tahhüt ve Tic. A.Ş"nin kullanımının müvekkilinin rıza ve muvafakatı ile olduğunu, taşınmazda asıl zilyedin müvekkili olup davalı şirketin belediyenin yatırım faaliyetlerinin işleticisi sıfatı ile alt zilyet olduğunu, intifa sözleşmesinden kaynaklanan zilyetlik olduğunu belirterek beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile ... Belediye Başkanlığının fiili kullanımında olduğunun yazılması istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalı şirketin kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu 184 ada 1 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına 694, 889, 1440, 1441 ve 1446 parseller olarak kayıtlı iken 26.08.2010 tarihinde yapılan kullanım kadastrosu sırasında birleştirilerek 184 ada 1 parsel sayılı taşınmaz oluşturulmuş ve şahıslar adına kullanıcı şerhi verilmiştir. Tespite karşı Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve şahıslarca kullanıcı şerhine yönelik olarak davalar açılmış, bu dosyada davalı olan şirket de taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece diğer davacıların davalarının reddine ve şirketin davasının kabulüne karar verilerek tutanağın beyanlar hanesine ... İnşaat ve Taahhüt T.A.Ş."nin fiili kullanımında olduğuna dair şerh verilmesine karar verilmiş ve karar Yargıtay aşamasından geçerek kesinleşmiştir. Davacı ... söz konusu karar kesinleşmeden evvel açtığı bu davada taşınmazın asli zilyedinin kendileri olduğu, davalı şirketin belediyenin yatırım faaliyetlerinin işleticisi sıfatı ile alt zilyet olduğunu, davalının kullanımının belediye adına ve belediyenin rıza ve muvafakatı ile gerçekleşmekte olduğunu ileri sürmüş ve buna ilişkin delil olarak da 12.01.2007 tarihinde belediye ve şirket arasında akdedilen fuar alanı yapılması ve işletilmesi işi sözleşmesine ek olarak düzenlenen 28.04.2010 tarihli sözleşmeyi sunmuştur. Söz konusu ek sözleşmenin 7. maddesinde “halen yüklenici tarafından...... Genel Müdürlüğüne kira veya ecrimisil bedeli ödenmek sureti ile otopark ve eğlence alanı olarak kullanılmakta olan 1440, 1442, 1445, 1439, 1443, 1444,1441,1446 ve 889 parsellerin mülkiyetinin herhangi bir irade veya hukuki işlem neticesinde İdare"ye geçmesi halinde İdarenin anılan parselleri intifa süresi sonuna kadar devir alındığı tarihte geçerli olan kira ve ecrimisil bedelleri üzerinden yüklenicinin kullanımına bırakılacağı” belirtilmiş olup sözleşme davalı şirket tarafından imzalanmıştır. Davalı şirket ise ek sözleşmede geçen bu maddenin taşınmazın fiili kullanımının kendisinde olduğunu ve taşınmazın davalının mülkiyetinde olmadığını gösterdiğini, davacının mülkiyeti kendisine ait olmayan taşınmazın kullanımını şirkete bırakmasının mümkün olmadığını, şirketin zilyetliğinin sözleşmeden kaynaklanmadığını ileri sürmüş ve delil olarak da 2008-2009 yılları arası için tahakkuk ettirilen ve şirket tarafından ödenen ecrimisil belgelerini sunmuştur. Yukarıda sözü edilen ek sözleşmede geçen taşınmazların dava konusu taşınmaz içinde kaldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davalı şirket her ne kadar taşınmazdaki kullanımının sözleşmeden bağımsız olarak kendi adına olduğunu ileri sürmüş ve ecrimisil belgerlerini de delil olarak göstermiş ise de ecrimisillerin tahakkuk edildiği dönemin 2008-2009 yıllarına ait olup yine ödemenin taksitle yapıldığı ve ilk taksitin 06.04.2010 son taksitin ise 06.01.2011 tarihlerinde ödendiği, taraflar arasında düzenlenen ek sözleşmenin ise 28.04.2010 tarihinde akdedildiği, yani ek sözleşmenin ecrimisil tahakkuk tarihinden ve ödeme planının yapılmasından sonra düzenlendiği, davalının ecrimisil ödediği ve bizzat kullanıcının kendisi olduğu yönündeki iddiasını söz konusu ek sözleşme ile ortadan kaldırdığı, sözleşmeyi imzaladığında taşınmazın asıl kullanıcısının davacı ... olup belediye adına taşınmazı kullandığı ve fer"i zilyet olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı şirket lehine her ne kadar ... Kadastro Mahkemesinin 24.02.2014 tarihinde Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 2010/72 Esas ve 2012/9 Karar sayılı ilamı ile beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmiş ise de söz konusu dosya incelendiğinde davacı ... Başkanlığının taraf olmadığı gibi fer"i zilyet olma hususu da ileri sürülmediğinden tartışılıp değerlendirilmemiştir. Dolayısı ile bahse konu dosyada şirket lehine olan güçlü delilin aksi bu dosya kapsamı ile ispatlanmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacı ... Başkanlığının davasının kabulüne ve beyanlar hanesine çekişmeli taşınmazın belediyenin kullanımında olduğunun yazılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine,
24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.