Davacı, davalı işveren nezdinde 1994 - 2001 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, davalıya ait işyerinde1994 tarihinden 2001 yılı sonuna kadar hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir Dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerden davacının davalıya ait işyerinde 1994 tarihinden 2001 yılı sonuna kadar çalıştığı iddia edildiği, davanın da 09.10.2006 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.Hak düşürücü süreden söz edebilmek için,çalışmanın geçtiği yılın sonundan itibaren davanın açıldığı tarihe kadar 506 Sayılı Yasanın 79/10. maddesine göre 5 yılın geçmesi gerekmektedir.Oysa somut olayda aralıksız çalışma iddiasının son bulduğu 2001 yılının sonundan davanın açıldığı 09.10.2006 tarihine kadar bu süre geçmemiş olduğundan davanın hak düşürücü süreden reddi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, davanın esasına girilerek , davacının çalıştığını iddia ettiği sürelerle ilgili tüm deliller toplandıktan sonra bir arada değerlendirilip bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.