11. Hukuk Dairesi 2020/2840 E. , 2021/1017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.12.2018 tarih ve 2018/158 E. - 2018/1092 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin usulden reddine dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nce verilen 17.09.2019 tarih ve 2019/641 E. - 2019/798 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı taraf arasında geçmişe dayanan ticari dostluk bulunduğunu, davalı tarafın genel olarak her dönem hatır çeki olarak tabir edilen ve herhangi bir mal ve hizmet karşılığı olmayan çekleri davacıdan almakta olduğunu, ancak davalı tarafın davaya konu yedi adet çeki ödemediğini,davacının hatır çeklerini davalı tarafa teslim ettiği esnada bu hususun imzalı ve kaşeli tutanağa bağlandığını, davaya konu çek sebebiyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, muhatabı QNB Finansbank olan 15.04.2018 ödeme tarihli 100.000 TL bedelli, ... seri numaralı çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı çeklerin verilmesine esas teşkil eden alt ilişkiyi 15.10.2017 tarihli yazılı delil ile ispat etmiş olduğu, alt ilişki yani çekin verilmesine sebep olan sözleşme gereği dava konusu edilen QNB Finansbank"ın muhattap olduğu, ... seri numaralı, 15.04.2018 keşide tarihli, 100.000,00 TL bedelli, keşidecisinin ..., lehtarının Mersan Filitre-... olduğu çekten dolayı davacının bir borcunun olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebinin kabulüne, çekin iptali talebi hasımsız olarak ileri sürülmesi gerektiğinden ve çekin ciro yolu ile AYVZ Deri ... Ltd. Şti"ye verilmiş olduğundan çek iptali talebinin ise reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde sadece yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kaldırılmasını talep ettiği, başkaca somut istinaf başvuru nedenlerinin ve gerekçesinin gösterilmediği, 6100 sayılı HMK"nın 355. maddesi uyarınca istinafa konu kararda resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir halin de mevcut olmadığı
gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı HMK"nın 352-(1)-d). maddesince usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi’nce nispi karar harcı alınması gerekirken maktu karar harcı alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi hüküm kısmının 2. bendinin BOZULMASINA, dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09.02.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi durumunda Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilecek istinaf red harcının maktu mu yoksa nisbi mi olacağına ilişkindir.
492 sayılı Harçlar Yasası"nın 2. maddesinde "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı",
(1) sayılı Tarifenin III karar ve ilam harcı başlıklı 1/a madddesinde "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı",
1/e maddesinde de "yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay, ve Yargıtay"ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı" düzenlenmiştir.
Bölge Adliye Mahkemelerinde işin esasını hüküm altına aldığı kararlar, ilk derece mahkemesinin yerine geçerek verdiği ve icrai kabiliyeti söz konusu olan kararlardır. Bu kararlar ise, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 sayılı HMK 353/1-b-2,3 maddelerine göre davanın kabulü veya reddi yönünde verilen kararlardır. İlk Derece Mahkemesi Kararının İstinaf incelemesi sonucunda usulden reddi kararı davanın esası hakkında verilen ve işin esasına bölge adliye mahkemesince girilip verilmiş ve icra edilecek bir karar değildir. İlk Derece mahkemesi kararı geçerliliğini sürdürmektedir. Bu itibarla konusu belli bir değere ilişkin davada, davalının istinaf başvurusunun usülden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı 1 sayılı Tarifenin III-1-a maddesinde ifade edilen "esas hakkında" karar niteliğinde bulunmadığından Bölge Adliye mahkemesince nisbi değil, maktu karar ve ilam harcının alınması gerekmektedir.
Başvurunun esastan reddinde, aslında davanın esasına girilmemekte, ilk derece mahkemesi kararı doğru bulunduğundan dava hakkında ayrıca karar verilmemektedir. Kanun koyucunun buradaki "esastan" ifadesini, istinaf başvurusu sırasında dilekçeye, harca, süreye vb. şekli hususlara ilişkin bir eksiklik olmaması, istinaf sebeplerinin incelenerek ilk derece kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamasıdır. (Pekcanıtez-Usul-Medeni Usul Hukukun Sh. 2270 vd)Keza İstinaf başvurusunun reddine ilişkin karar temyiz incelemesi olmadığı için onama kararı niteliğinde de değildir.(Pekcanıtez-Atalay-Özekes Sh. 583, Konuralp, Uluslararası Toplantı Sh. 260, Özekes-100 soruda İstinaf ve Temyiz sh. 99)
1) Sayılı Tarifenin III-1-e maddesi tasdik (onama) edilen kararlar için nisbi karar ve ilam harcı alınacağını düzenlemiş olduğundan Bölge Adliye Mahkemesinin kararı niteliğine göre nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi mümkün olmayıp bu nedenle de maktu harç alınmalıdır.
Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası"nın 73/3 maddesindeki "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağına" ilişkin temel hükme de aykırılık teşkil edecektir ki vergi ve harç yükümlülüğü konusunda kıyas veya yorum yoluyla yükümlülük getirilmesi mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta, nisbi değere tabi bulunan davada, davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhinde davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun usulden reddine ve maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı hükmedilen karar ve ilam harcı yönünden yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmemektedir.
Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.