3. Hukuk Dairesi 2021/915 E. , 2021/8749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 21/09/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 09/09/2008 tarihinde yapılan ihale sonucu davalı ile 25.09.2008 tarihinde sözleşme imzaladığını, ihale sonrasında istenilen hizmet kalitesine ulaşılması için yatırım yapıldığını, personel istihdam edildiğini, ihale şartnamesindeki hak ve yükümlülüklerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, 09/01/2009 tarihinde davalı tarafından gönderilen yazı ile taraflar arasında imzalanan 25/09/2008 tarihli sözleşmenin haksız ve dayanaksız olarak tek taraflı feshedildiğini, davalının sözleşme gereği 25/09/2008 - 09/01/2009 tarihleri arasında verilen hizmet bedelini ödemediğini ileri sürerek; şimdilik sözleşmeden kaynaklanan alacaklardan dolayı 100.000 TL"nin 20/07/2009 ihtarname tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranından faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22/05/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ettiğini bildirerek; sözleşmenin geçerli olduğuna iyi niyetle güvenerek harcamalar yaptığını, sözleşmede öngörülen niteliklere sahip 25 adet otobüsü kiraladığını, sürücü ve yardımcı personel istihdam ettiğini, ücretlerini ödediğini, sair muhtelif masraflar yaptığını, ihale kapsamında 1.512.850,42 TL harcama yaptığını belirterek, sözleşmenin feshinde davalının haksız olduğunun tespitine, haksız fesih nedeniyle oluşan 1.512.850,42 TL maddi zararının 20/07/2009 ihtar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin haklar ve kâr yoksunluğu zararının saklı tutulmasını talep etmiştir.
Davalı; sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacının sözleşme kapsamında hiç bir hizmetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 20/02/2018 tarihli ve 2017/7415 E., 2018/1394 K. sayılı kararla; davalı, idarenin ihale işlemlerinde mevzuata aykırı davrandığı, davalı idarenin kendisinin yaptığı mevzuata aykırı ihaleye dayanarak taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmeyi süresi dolmadan feshettiğinden sözleşmenin feshinde kusurlu olan tarafın davalı idare olduğunun kabulü gerekeceği, kiraya veren davalı idarenin kusuru olmadığını ispat etmedikçe oluşan zarardan sorumlu olduğu, bu durumda, mahkemece, davacının ıslah talebi doğrultusunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, 100.000 TL"nin 22/07/2011 dava tarihinden, 1.412.850,42 TL"nin ıslah tarihi olan 22/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Taraflar arasında, ihale sonucu düzenlenen 25/09/2008 başlangıç tarihli ve 25 adet ekspres otobüs kiralama sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı, ihale işlemlerinde mevzuata aykırılıkların bulunduğunun gerekçesiyle sözleşmeyi feshetmiş, mahkemece uyulan bozma kararında sözleşmeyi fesheden davalının kusurlu olduğu ve davacının sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararından sorumlu olduğu belirlenmiştir. Bu durumda uyuşmazlık, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının uğradığı zararın belirlenmesine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının dava dışı firmalardan aldığı fatura toplamının 1.512.850,42 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, davacının sözleşmenin geçerliliğine olan güveni nedeniyle katlandığı masrafları, sözleşmenin feshinde kusurlu olan davalıdan isteyebileceği, davacının sözleşme gereğince katlandığı masrafların 1.512.850,42 TL olduğu, davacının ticari defter ve kayıtları ile masraflarını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının, sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zararı ispatlaması gerekmektedir. Faturalar tek başına zararı ispata yeterli değildir. Faturalara konu iş veya hizmetler değerlendirilmeden yalnızca davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması gerekçe gösterilerek zararın doğduğunun kabul edilmesi doğru değildir.
Ayrıca davalı vekili tarafından rapora esas alınan faturaların sözleşme ile ilgisi olmadığı, bazı faturaların sözleşme tarihinden öncesine ait olduğu, faturaların birbirleri ile çelişkili bulunduğu ileri sürülerek bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ancak davalı vekilinin bilirkişi raporlarına itirazları karşılanmadan hüküm tesis edilmiştir.
O halde mahkemece; davacının bilirkişi raporlarına itirazlarını karşılar biçimde rapor alınması, davacının benzer koşullarda sözleşme yapabilmesi için geçecek makul süre de göz önünde bulundurularak tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verild