20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6805 Karar No: 2016/4947 Karar Tarihi: 21.04.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6805 Esas 2016/4947 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/6805 E. , 2016/4947 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekeli tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
..., ... ilçesi, ... köyü 1140 parsel sayılı 4,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz, pilon yeri vasfıyla ... adına tapuda kayıtlıdır. Davacı .. ..., ... köyü 1140 parsel sayılı taşınmazın istimlak sonucu ....adına kayıtlı olduğunu, davalı taşınmazın tamamının 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve işlemin kesinleştiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, müdahalenin men"i ve kal"i ile karar kesinleşinceye kadar taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemleriyle dava açmıştır. Mahkemece; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kurum kendini vekil marifeti ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 12. maddesi delaletiyle tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümü gereğince 440,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil ile müdahalenin men"i ve kal" istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun hükümlerine göre 1970 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 10.08.2006 tarihinde ilâna çıkarılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. 18.09.2014 tarihli son celseye davalı ... vekilinin mazeret dilekçesi göndermesine ve bu husus duruşma tutanağına da aktarılmasına rağmen, davalı ... vekilinin mazereti değerlendirilmeksizin ve davacı ... ... vekilinin 18.07.2014 havale tarihli dilekçesi ve 18.09.2014 tarihli son celsedeki imzalı beyanı ile davayı takipten vazgeçtiklerine ilişkin beyanı dikkate alınmaksızın "konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/04/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.