Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 17.3.1988-4.11.1992 ve 1.10.1997-6.11.2002 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının davalı T.Mühendislik Limited Şirketine ait işyerinde 17.3.1988-4.11.1992 ve 1.10.1997-6.11.2002 tarihleri arasında, ve dahili dava ile de davalı A.E. ve H.T. ait işyerlerinde sürekli hizmet aktiyle çalıştığının ve eksik bildirilen sürelerin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacının davalı A.E.ait işyerinde 13.5.1989-30.6.1989 ve 25.5.1991-15.9.1991 tarihleri arasında, davalı H.T. ait işyerinde 16.10.2001-14.11.2001 tarihleri arasında ve T.Mühendislik Limited Şirketine ait işyerinde 3.4.2002-6.11.2002 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Birden fazla işveren hakkında aynı dava dilekçesi ile dava açılabilmesi için işverenler arasında zorunlu veya ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının bulunması gerekir. Zorunlu dava arkadaşlığı maddi hukukun (M.K., B.K.,T.T.K) bir hakkın birden fazla kişi tarafından dava edilmesini veya birden fazla kişiye karşı dava açılmasını öngördüğü durumdur. Somut olayda maddi yönden zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı gibi şekli yönden dava arkadaşlığı da söz konusu değildir. Bundan başka, zorunlu dava arkadaşlığı dışında kalan ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının mümkün olduğu haller H.U.M.K."nun 43. maddesinde a) Dava konusu hak veya borcun ortak olması (B.K. Md.142. müteselsil borçluluk) b) Borçluların ortak bir işlem (örneğin sözleşme) ile birden çok kişi yararına borç yüklenilmiş olması c) Davanın ayni nedenden doğması (örneğin B.K.50 birden fazla kişinin haksız fiil sorumluluğu) olarak sayılmıştır. Somut olayda davalı işverenler arasında anılan maddede öngörülen nitelikte ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Mahkemece davalı işverenler arasında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından H.U.M.K."nun 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yerolmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ile işverenlere iadesine, 28.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.