MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ...Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 3 parsel sayılı 5.591,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davaya konu taşınmazda davalı tarafın zilyetliğinin bulunmadığı, taşınmazın davacı tarafından 20 yıldan uzun süredir edinmeyi sağlayıcı şekilde kullanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasa hükümlerine, dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya kapsamından mahalli bilirkişi seçimi konusunda sıkıntı yaşandığı, tarafların yaptıkları itirazlar sonucunda en son, kolluk tarafından düzenlenen 08.01.2013 tarihli tutanak ile ..., ..., ..., ...ve ..."nun bilirkişi olarak tespit edildiği, davacı vekilinin bu isimlerden ...."na itiraz ettiği ancak diğer isimlere itirazının bulunmadığı, davalı tarafın da bu isimlere itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili 24.04.2014 tarihinde yapılması kararlaştırılan keşif öncesi mahkemeye sunduğu aynı tarihli dilekçesinde soyadı ...ve ....olan şahıslarla müvekkili arasında husumet bulunduğunu, bu nedenle bu soy isimli kişilerin tanık ya da mahalli bilirkişi olarak dinlenmelerini kabul etmediklerini, bu şahıslarla müvekkili arasında bulunan husumete ilişkin dava dosyalarının numaralarını mahkemeye bildireceğini belirtmiştir. Mahkemece davalı tarafın yokluğunda keşif mahallinde kaymakamlık tarafından bildirilen bilirkişilerin hazır olmamaları nedeni ile re"sen ....ve...... mahalli bilirkişi olarak seçilmiş ve dinlenilmiştir. Mahalli bilirkişi olarak dinlenilecek kişilerin tarafsız olmasının gerekeceği kuşkusuzdur. Valilikçe tespit edilen mahalli bilirkişilerin hazır bulunmaması durumunda re"sen seçilecek bilirkişide her iki tarafın da uzlaşması gerekmektedir. Davalı taraf yargılamanın başından bu yana ...ve .... soy isimli ailelerle aralarında husumet bulunduğunu bildirmekle bu kişilerin tarafsızlığı konusunda şüphe oluştuğundan mahalli bilirkişi olarak dinlenilmeleri usulsüzdür. Hal böyle olunca, mahkemece valilikten yeniden tarafsız bilirkişi isim listesi istenmeli, taraflara dinletmek istedikleri tanıklarını mahkemeye bildirmek üzere kesin süre verilmeli, bundan sonra, yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, her iki tarafın da satın almaya dayanması nedeni ile taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından kime devredildiği ve ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığı hususları belirlenmeli ve dosyada toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.