11. Ceza Dairesi 2018/1057 E. , 2020/2159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) “2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesi:
Sanığa yüklenen “2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarının gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen uzatılmış dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak; sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesi:
1- Hüküm tarihinde, davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- ... Yapı ... Ltd. Şti.nin yetkilisi olan sanığın, sahte fatura düzenlemediğini, ... ve ... isimli kişilerin bilgisi ve rızası dışında adına şirket kurduklarını savunması; Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/395 esas sayılı dosyasında yürütülen yargılamaya dayanak olan iddianamede, Ankara 49. Noterliğince düzenlenen 20.10.2006 tarih ve 20153 sayılı vekaletname ile sanık tarafından ... , ..., ... isimli kişilere şirket adına işlem yapabilmeleri konusunda yetki verildiği, şirketin muhasebecisinin ... olduğu, ...’ın ikametinde yapılan aramada şirkete ait faturaların bulunduğu, ...’in ikametinde yapılan aramada şirkete ait kaşe bulunduğunun belirtilmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanığın işletmenin faaliyeti ile ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediğinin araştırılması, vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asılları ile adli emanette bulunan 2008 takvim yılına ilişkin satış faturalarının getirtilip, belge ve faturalardaki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; vergi tekniği raporunun 4. sayfasında basım bilgileri açıklanan irsaliyeli faturaların kim tarafından sipariş edilip teslim alındığının ilgili matbaadan sorulması; sanığın savunmasında adları geçen ... ve ...’in, anılan vekaletnamede adları geçen ... , ..., ...’ın, sanığın yetkilisi olduğu şirketin muhasebecisi olduğu belirtilen ...’ın, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının, faturaların verilmesi/alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının, faturaların kim tarafından ve kimin talimatı ile düzenlendiğinin sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
3- Kabule göre;
a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin son olarak düzenlenen fatura tarihi olduğu dikkate alındığında; düzenlenen en son fatura tarihinin tespit edilmesinden sonra suç tarihinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
c) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.