1. Ceza Dairesi 2018/3028 E. , 2020/2392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kan gütme saikiyle öldürme
HÜKÜM : Ayrı ayrı TCK"nin 82/1-j, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası, TCK"nin 81/1-j, 35, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Adli emanette kayıtlı bulunan eşyalar ile ilgili olarak mahallinde her zaman karar verilmesi, mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında maktul ...’e yönelik tasarlayarak kasten öldürme ile mağdur ...’e yönelik tasarlayarak ve kan gütme saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutları kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafilerinin sübuta, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, sanık ... müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede sübuta, gerekçeli kararın çelişkili olduğuna, sanık ... müdafilerinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede sübuta, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede sübuta, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, sanık ... müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; kan gütme saikine konu Diyarbakır 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/76 esas ve 2013/221 sayılı kararının, Dairemizin 22.10.2014 tarihli kararıyla onanması suretiyle kesinleştiği, anılan dosyada sanık olarak yargılanan maktul ... hakkında ölüm nedeniyle düşme kararı ve ... ailesine mensup olan bir kısım sanıkların da beraatlerine karar verildiği, devam eden aşamada ise sanıkların tamamının beraatine karar verilerek,kararların kesinleştiği anlaşılmıştır. Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik kazanmış uygulamalarına göre "öldürenin öldürülmesi" hallerinde kan gütme saikinin geçerli olamayacağı, kan gütme unsurundan söz edilebilmesi için ilk öldürme eyleminin faili dışında bir kimsenin, mensubiyeti veya ilişkileri nedeniyle münhasıran kan gütme saikiyle öldürülmesi gerektiği, ilk olayın failinin öldürülmesinin ise kan gütme unsurunu oluşturmayacağı, somut olayda ise maktulün ilk öldürme eyleminin faili olarak yargılandığı ve ölüm nedeniyle, esas hakkında karar verilmeden düşme kararı verildiği anlaşılmakla; maktule yönelik olarak, sanıklar hakkında yalnız TCK’nin 82/1-a maddesi ile uygulama yapılması gerekirken, uygulanma yeri olmayan TCK"nin 82/1-j maddesinin de tatbiki suretiyle suç vasfında yanılgıya düşülmesi,
2-) Mağdur ...’in sol omuz anteriorda yumuşak doku seyirli, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde olmayacak ve hayati tehlike geçirmeksizin yaralanması şeklinde gerçekleşen olayda; sanıklar hakkında TCK’nin 82/1-a-j ve 35. maddeleri ile uygulama yapılırken, teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK"nin 35. maddesinin tatbikinde meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı gözetilerek alt sınıra yakın bir ceza belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hapis cezalarına hükmedilmesi suretiyle fazla cezalar tayin edilmesi,
3-) Diyarbakır 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/76 esas sayılı dosyasında, maktul ...’ın, sanık ...’ın babası olduğu anlaşılmakla, maktulden sanığa yönelen ve haksız hareket teşkil eden eylemin ulaştığı boyut gözetilerek, sanık ... hakkında haksız tahrik nedeniyle indirimi düzenleyen TCK’nin 29. maddesi uyarınca indirim yapılmaması,
Kabule göre de; sanıklar hakkında TCK"nin 53. maddesi ile uygulama yapılırken, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, nitelikli kasten öldürme suçları yönünden re’sen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, sanıklar ..., ... ile ... hakkında hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirdikleri süreler dikkate alınarak, müdafilerinin tahliye taleplerinin reddine, 19/10/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.
19/10/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ..., ..., ... müdafii Avukatlar ... ve ..."ün yüzlerine karşı ..."nın yokluğunda 05/11/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.