3. Hukuk Dairesi 2021/679 E. , 2021/8748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 36. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : SAKARYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının kabulü ile düzelterek yeniden davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 21/09/2021 tarihinde taraflar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, boş fabrika iken kiralanan taşınmaza okul olarak kullanılmak üzere masraf yapıldığını, kira sözleşmesi sona dahi ermemişken kiralananın anahtarının değiştirildiğini, eşyalarını almasının engellendiği ve zorla dışarı çıkarıldığı ileri sürerek; 110.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi olmak üzere toplamda 120.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 23/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda inşaat kalemlerinden ve elektrik ve mekanik tesisat kalemlerinden kiralanan için zaruri ve faydalı olup taşınmazda değer artışına neden olan ve davalı tarafından kullanımına bırakılan sökülüp götürülemeyecek ürürnler için 18.932 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yine 23/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen inşaat ve elektrik ve mekanik tesisat kalemlerinden olup da sökülebilir taşınabilir nitelikte olan ürünlerin davacıya aynen iadesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacı için az, davalı için fazla vekalet ücretine hükmedildiği, ayrıca aynen iadesine karar verilen eşyaların bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmediği gerekçesiyle davacı ile davalının istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulü ile kiralanan için faydalı ve zaruri olup değer artışına neden olan ve davalı tarafından kullanıma bırakılan sökülüp götürülemeyecek yatırımlar için 18.932 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 23/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen ve davacı kiracı tarafından kiralanana yapılan inşaat, elektrik ve mekanik tesisat kalemlerinden olup da sökülebilir ve taşınabilir nitelikte olan ürünlerin davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bilirkişi tarafından tespit edilen bedellerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, manevi tazminat talebinin hukuki koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere, dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup, dava şartlarının açılan davanın başlangıcından sonuna kadar mevcut olması gerekmektedir. Bir başka deyişle, dava açan veya davalı konumunda bulunan her gerçek yada tüzel kişi, davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar, dava ve taraf ehliyetini korumuş olmalıdır. Davanın açıldığı tarih itibariyle, dava ehliyeti bulunan davalı şirketin, davanın devamı sırasında ve karardan önce, 13/11/2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum, taraf teşkiline ve dava şartlarına ilişkin bulunduğundan, davanın her aşamasında resen nazara alınması gerekir.
O halde, mahkemece, dava açıldıktan sonra terkin edildiği anlaşılan davalı şirketin ihya edilmesi amacıyla taraflara uygun süre verilerek şirketin ihyası için dava açması sağlanıp, ihya gerçekleştikten sonra yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak terkin edilmiş şirket hakkında karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan