5. Hukuk Dairesi 2020/6882 E. , 2021/1453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 06/02/2020 gün ve 2019/10329 Esas – 2020/1740 Karar sayılı ilama karşı davacılar ve davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, mahkemece uyulan bozma kararı üzerine davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce Onanmış bu karara karşı, davacılar ve davalı ... vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre; davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekillerinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli Eski ... Yolu – ... Çıkış Yolu Arası Revizyon İmar Planında “park, imar yolu ve spor alanlarında” kaldığı ve davalı idarelerce taşınmazın (D) ile gösterilen 4817,78 m²’lik kısmına fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 sayılı kararı ile ""Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin"" Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6"ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir."" kısmı iptal edilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK"nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla; davalı idareler tarafından taşınmazın (D) ile gösterilen 4817,78 m²’lik kısmına fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gözetildiğinde ve emsal niteliğindeki Uyuşmazlık Mahkemesinin 11.04.2016 tarih ve 2016/180 E. - 224 K. sayılı kararında ""...tek bir imar planı kapsamında yol ve park olarak ayrıldığı ve bu itibarla tek bir taşınmaza tek bir imar planı kapsamında yapılan el atmanın, taşınmazın tamamı için bir bütün olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğinin"" belirtildiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza davalı ... Başkanlığı ve ... tarafından fiili el atma ile imar uygulanmasına başlandığı nazara alındığında proje bütünlüğü gereği de adli yargı görevli olup imar planında yeşil alanda kalan ve krokide (D) ile gösterilen kısmın bedelinin hangi belediyenin sorumlu olduğu tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği ,
Bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla,
Davacılar vekillerinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.02.2020 tarih ve 2019/10329 Esas – 2020/1740 Karar sayılı Düzeltilerek Onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince, dava konusu taşınmazın fiilen el atılmayan (D) ile gösterilen bölümü yönünden davanın idari yargıda görülmesi gerektiği kabul edilerek yargı yolu bakımından usulden reddine, fiilen el atılan bölümleri yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli Eski ... Yolu – ... Çıkış Yolu Arası Revizyon İmar Planında “park, imar yolu ve spor alanlarında” kaldığı ve davalı idarelerce taşınmazın (D) ile gösterilen 4817,78 m²’lik kısmına fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 sayılı kararı ile ""Kamulaştırma Kanununun EK 1.maddesinin ""Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6"ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir."" kısmı iptal edilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK"nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla; davalı idareler tarafından taşınmazın (D) ile gösterilen 4817,78 m²’lik kısmına fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gözetildiğinde ve emsal niteliğindeki Uyuşmazlık Mahkemesinin 11.04.2016 tarih ve 2016/180 E. - 224 K. sayılı kararında ""...tek bir imar planı kapsamında yol ve park olarak ayrıldığı ve bu itibarla tek bir taşınmaza tek bir imar planı kapsamında yapılan el atmanın, taşınmazın tamamı için bir bütün olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğinin"" belirtildiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza davalı idareler ... Belediye Başkanlığı ve ... tarafından fiili el atma ile imar uygulanmasına başlandığı nazara alındığında proje bütünlüğü gereği de adli yargı görevli olup imar planında yeşil alanda kalan ve krokide (D) ile gösterilen kısmın bedelinin hangi belediyenin sorumlu olduğu tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği ,
2-Davacılardan ..., ..."in ad ve soyadının karar başlığında gösterilmemesi,
3-Kabule göre ise; dava konusu taşınmazın fiilen el atılan kısmında davacıların tapudaki payları oranında tapunun iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde tapudaki hisse oranları değiştirilmek suretiyle tescil hükmü kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan karar düzeltme harçları ile taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından peşin alındığından harç alınmamasına, H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 490,00-TL. para cezasının davalı ... Başkanlığından alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.