MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, 18.02.2014 gününde verilen dilekçe ile Mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı, halası ..."ın 21.11.2013 tarihinde vefat ettiğini, annesi ..."ün reddi miras talebinde bulunduğunu, bu davanın sonuçlanması halinde mirasçısı olacağını, annesinin halasından intikal edecek mirası reddettiğinin tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının henüz mirasçılık sıfatını kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
UYAP ortamında yapılan araştırmada, davacının annesi ...."ün açmış olduğu dava sonucunda, .... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 10.04.2014 tarihli 2014/33-227 E.K. Sayılı kararı ile mirasın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan karar kesinleşmiş olduğu takdirde davacının davası dinlenebilir hale geleceğinden mahkemece kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre davanın esasının incelenmesi gerekir. Bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.