4. Hukuk Dairesi 2012/15895 E. , 2013/1063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 30/06/2006 gününde verilen dilekçe ile kooperatif ortaklık hissesi devrinin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, muvazaaya (BK 18. madde) dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Ancak muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir.
Somut olayda; davalı ... ile davacı ... 23 yıllık evli olup davalı ... tarafından davacı eş aleyhine 07.05.1999 tarihinde boşanma davası açılmış ve dava 30.03.2000 tarihinde verilen kararla reddedilerek davacı eş lehine nafakaya hükmedilmiş ve evlilik birliği devam ederken alınan S.S Ufukkent Yapı Kooperatif hissesi davalı eş İbrahim tarafından gayri resmi birlikteliği olan diğer davalı ..."e Fethiye 2.Noterliğinin 10.04.2000 tarihli Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesi ile devredilmiş, davacı tarafından 22.07.2004 tarihinde de boşanma davası açılmıştır. Kesinleşen boşanma davasında davacı yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmiştir. Davacının bu davadaki amacı muaccel alacağını tahsil edebilmek için hukuki muamelenin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Davacının bu hakkı, ayni değil kişisel bir hak olması itibariyle kişisel bir sonuç doğurur. Davacının iddiasının kanıtlanması durumunda iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsilini sağlamaya yönelik bulunduğu da gözetilerek, taşınmazın ayni ile ilgili bulunan tapunun iptaline değil (olayda kıyasen uygulanması gereken İİK’nun 283/1. maddesi uyarınca) iptal ve tescil olmaksızın başka bir olgu veya kararla alacağı kesinleşen davacının bu hakkından dolayı taşınmazın haciz ve satışına karar verilebilecektir. Bu davanın amacı da budur. Şu halde mahkemece taraflar
arasında devam eden alacak davasında ortaya çıkacak miktara göre alacağın tahsiline imkan verecek ölçüde haciz ve satış imkanı sağlanmasına yönelik hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hükmün 1.bendinin silinerek yerine “…Davanın kabulü ile, davalılar ... ve ... arasında gerçekleştirilen ...hissesinin devir işleminde, taraflar arasındaki davada ortaya çıkan alacak miktarına göre alacağın tahsiline imkan verecek ölçüde haciz ve satış imkanı verilmesine ...” sözcük dizisinin yazılmasına, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.