Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/24744 Esas 2008/16675 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/24744
Karar No: 2008/16675
Karar Tarihi: 28.10.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/24744 Esas 2008/16675 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/24744 E.  ,  2008/16675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tarsus İcra (Hukuk) Mahkemesi
    TARİHİ : 26/12/2006
    NUMARASI : 2006/338-2006/329

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Uyuşmazlık 3.kişinin İ.İ.K’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
    Dava konusu narenciye ürünü 10.10.2006 tarihinde  borçluya ait bahçede haczedilmiştir. İİK.97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararınadır.Bu yasal karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir.
    Davacı 3.kişi,hacizli ürünü 15.08.2006 tarihli satış sözleşmesi ile borçludan  satın aldığını belirterek  noter onaylı sözleşmeler    ile ,borçlu şirket adına bu satışları yapmak üzere N.Ç.isimli şahsa  yetki verildiğine dair 12.04. 2006 tarihli şirket karar defteri örneğini sunmuştur. Dava konusu ürün 253-375 nolu parselde haczedilmiş ve bu parsel ile ilgili ürünün satışına ilişkin sözleşme ve karar defterindeki satışa ilişkin yetkinin verildiği bölüm  hacizden sonra 11.10.2006 tarihinde noterden onaylanmıştır.28.08.2006 tarihinde noterden onaylanan sözleşmenin dava konusu haczin yapıldığı taşınmaz dışında  başka bir taşınmazdaki ürünün satışına ilişkindir.
    Davacı ,hacizden sonra noterce onaylanmış  sözleşme ve şirket karar defteri dışında başkaca bir delil sunamamıştır.
    Bu durumda,davacının yasal karine aksini ispatladığından söz edilemeyeceğinden,davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerle kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde,davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. 
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya (Alacaklı) iadesine, 28.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.