19. Ceza Dairesi 2016/1547 E. , 2019/3682 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) 5187 sayılı Kanun"un "Düzeltme ve cevap" başlıklı 14. maddesi;
"Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.
...Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına hâkim tarafından karar verilmesi halinde, birinci fıkradaki süreler, sulh ceza hâkiminin kararına itiraz edilmemişse kararın kesinleştiği tarihten, itiraz edilmişse yetkili makamın kararının tebliği tarihinden itibaren başlar..." hükmünü amirdir.
Temyize konu edilen dosyada, suça konu Bakırköy 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.01.2013 tarihli, 2013/48 D. İş. sayılı düzeltme ve cevap yazısı yayımlanmasına dair kararının, 04.02.2013 günü kesinleştiği, dolayısıyla 5187 sayılı Kanun"a göre itiraz edilmeyen bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren en geç üç gün içinde yayımlanmak zorunda olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, gerekçeli karardaki suç tarihinin, 07.02.2013 tarihi olarak yazılması gerekirken 04.02.2013 olarak yazılması,
2-) 5187 sayılı Kanun"un "Zorunlu bilgiler" başlıklı 4. maddesi;
"Her basılmış eserde, basıldığı yer ve tarih, basımcının ve varsa yayımcının adları, varsa ticarî unvanları ve işyeri adresleri gösterilir. İlân, tarife, sirküler ve benzerleri hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Haber ajansı yayınları hariç her türlü süreli yayında, ayrıca yönetim yeri, sahibinin, varsa temsilcisinin, sorumlu müdürün adları ve yayının türü gösterilir.",
Aynı Kanun"un "Zorunlu bilgileri göstermeme" başlıklı 15. maddesi;
"Dördüncü maddeye göre basılmış eserlerde gösterilmesi öngörülen hususların gösterilmemesi veya gerçeğe aykırı olarak gösterilmesi halinde, süreli yayınlarda sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili, süresiz yayınlarda yayımcı ve adını ve adresini göstermeyen veya yanlış gösteren basımcı beşyüzmilyon liradan yirmimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu ceza, bölgesel süreli yayınlarda ikimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda beşmilyar liradan az olamaz." hükümlerini amirdir.
Yine adı geçen Kanun"un "Dava süreleri" başlıklı 26. maddesi;
"Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak, günlük süreli yayınlar yönünden dört ay, diğer basılmış eserler yönünden altı ay içinde açılması zorunludur.
Bu süreler basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten başlar. Basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmemesi halinde yukarıdaki sürelerin başlama tarihi, suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihtir. Ancak bu süreler, Türk Ceza Kanununun dava zamanaşımına ilişkin maddesinde öngörülen süreleri aşamaz." hükümlerini amirdir.
Mahkemece, suça konu edilen eylemin kesinleşen mahkeme kararının tebliğine rağmen "düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmaması" olduğu gözetilerek, katılan vekilinin gerek haber tarihindeki gerekse düzeltme ve cevap yazısının tebliği ile suç tarihindeki gazete nüshalarında yazı işleri müdürü olarak ... adının yazılı olduğu, bu nedenle bu kişi hakkında şikayetçi oldukları, ancak savcılık tarafından sanık ... adına kamu davası açıldığı iddialarının araştırılması amacıyla, kesinleşen mahkeme kararının tebliği (25.01.2013) ve suç tarihindeki (07.02.2013) ... gazetesi nüshalarının dosyaya celbi ile Cumhuriyet Savcılığına müzekkere yazılarak bu nüshaların Cumhuriyet savcılığına teslim edilip edilmediğinin, aynı tarihlerde ilgili gazetenin sorumlu müdürü ile bağlı olduğu yetkilinin kim olduğunun ve adı geçen gazetenin 5187 sayılı Kanun"a göre sorumlu yazı işleri müdürünü gösterir beyannamelerin birer örneğinin dosyaya celbi ile yapılacak karşılaştırmanın sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri, gerekirse sorumlular hakkında 5187 sayılı Kanun"un 15. maddesi gereği suç duyurusunda bulunulması gerekirken, eksik kovuşturma sonucu, suç tarihinde sorumlu müdür olduğu anlaşılan ... hakkında tebligatın bizzat kendisine yapılmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 04.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.