Davacı, kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, İptal edilen malüllük aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne dair verilen karar,eksik inceleme neticesinde verilmiş olup yerinde değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya 17.06.1996 tarihli tahsis talebine istinaden 01.07.1996 tarihinde 29.07.2003 tarihinden önce yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 53/b,54 ve 34. maddeleri gereğince 820 gün SSK ve 2747 gün Bağ-Kur hizmetleri toplamı 3547 gün üzerinden malüliyet aylığı bağlandığı,Kurumca yaptırılan kontrol muayenesi sonucu alınan 17.03.2003 tarihli kurul raporu dikkate alınarak davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediği nedeniyle bağlanan malüliyet aylığının 01.04.2003 tarihinde kesildiği,SSK Trabzon hastanesince verilen 07.05.1997 tarihli raporda ,davacının çalışabilir durumda olmadığının tesbit edildiği,SSK Malüliyet Dairesi Başkanlığınca 17.03.2003 tarihli Kurul raporu dikkate alınarak davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediğine karar verildiği, S.S.Yüksek Sağlık Kurulunun 08.02.2005 tarihli raporunda davacının 2/3 oranında çalışma gücünü kaybetmediğinin tesbit edildiği,Adli Tıp Kurumunun 09.11.2005 tarihli raporunda davacının 2/3 oranında çalışma gücünü kaybetmediğinin tesbit edildiği,Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 14.04.2006 tarihli raporunda davacının yaşına göre %12.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunun tesbit edildiği.,Sağlık Bakanlığı Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 26.03.2007 tarihli raporunda davacının sakatlık oranının %60 olduğu, sakat kadrosunda çalışabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 29.07.2003 tarihinden önce yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 53/b maddesinde;çalışma gücünün en az 2/3’ünü yitirmiş durumda sayılmayanlardan 34.cü md. gereğince yapılan tedavi sonunda Kurum Sağlık Kurullarınca düzenlenecek raporlarda çalışabilir durumda olmadığı belirtilenlere malül aylığı bağlanacağı,
29.07.2003 tarihinden sonra yürürlüğe giren 506 sayılı Yasanın 53/b maddesinde;a) Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi
belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği,b) 34 üncü madde gereğince yapılan tedavi sonunda Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca düzenlenecek usulüne uygun rapor ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği,c) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını yitirdiği, Kurumca tespit edilen sigortalı malullük sigortası bakımından malul sayılacağı, 5510 sayılı Yasanın 25. maddesinde;Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60"ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılacağı, hükümleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacıya malüliyet aylığı 506 sayılı Yasanın malüllük aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan 53/b maddesince bağlanmıştır.Bu madde ile 2/3 oranında çalışma gücünü yitirmemiş olanlardan 506 sayılı Yasanın 34. maddesi gereğince Kurum sağlık Kurullarınca düzenlenecek raporlarda çalışabilir durumda olmadığı belirtilen sigortalının malül sayılacağı açıklanmış olup,bu durumda davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybedip kaybetmediği değil, çalışabilir durumda olup olmadığının araştırılması gerekir. Mahkemece ve Kurumca alınan altı bilirkişi raporu da bu yasa hükmünü karşılayacak ,diğer bir söyleyişle hüküm vermeye elverişli nitelikte bulunmamaktadır.Yukarıda belirtilen bu raporlar arasında çelişki bulunmakta olup mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verilmiş olması da doğru değildir.
Yapılacak iş; Mahkemece davacıya malüliyet aylığı bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 53/b maddesi hükümlerince davacının çalışabilir durumda olup olmadığı konusunda ve Mahkeme ile Kurumca alınan raporlar arasındaki çelişkileri 506 sayılı Yasanın 109. maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 95. maddeleri kapsamında Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alarak gidermek ve alınacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm BOZULMASINA, 27.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.