Davacı, 1.1.1994 - 15.8.1995 tarihleri arasında esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava davacının, 01.01.1994-15.08.1995 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece davanın kabulü ile davacının 01.01.1994-15.08.1995 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 09.11.1994 tarihli giriş bildirgesi ile 01.08.1993 tarihinden geçerli olmak üzere 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalı olarak 1 basamak üzerinden tescilinin yapıldığı, vergi kaydının 01.08.1993-31.12.1993 ile 25.06.1999 tarihinde tekrar başlayıp devam ettiği, Meslek Odası ve Esnaf sicil kaydının bulunmadığı, vergi kaydının sona ermesi nedeni ile 31.12.1993 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği, 15.08.1995 tarihinde 6.011.00 TL, 2.989.000 TL ve 4.864.000 TL olmak üzere toplam 13.864.00 TL prim ödemesinde bulunduğu, Kuruma verdiği 15.03.1996 tarihli dilekçe ile 01.08.1993-31.12.1993 tarihleri arasındaki dönem dışında kalan fazla prim ödemelerinin geri verilmesini istediği, bunun üzerine kurum tarafından Türkiye Halk bankası Şubesinde bulunan Kurum hesabına 10.875.000 TL borç kaydedilerek yatırıldığı, Emekli Sandığı kapsamında geçen 11 yıl 5 ay 14 günlük çalışması nedeni ile davalı Kurum tarafından tescil basamağının 9 olarak düzeltildiği, Hükme esas alınan 22.08.2007 tarihli Bilirkişi raporu ile davacının tescil basamağı 1. basamak kabul edilerek yapılan hesaplama sonucu 01.08.1993-15.08.1995 tarihleri arasındaki döneme ait prim borçlarını 15.08.1995 tarihinde yapılan 13.864.000 TL, 07.03.2006 tarihindeki 101,00 YTL ve 20.04.2006 tarihindeki 1,00 YTL lik ödemelerin karşıladığı, 0,78 YTL fazla ödemesi bulunduğu görüşünü bildirdiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan dosya içerisinde bulunan davalı Kurumun 4.4.1996 gün ve 7505 tarihli yazısı ile ihtilaflı döneme ait hatalı alınan 10.875.000 TL"nin iade edilmesine karar verildiği görülmektedir.
Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasanın olay tarihinde yürürlükte bulunan 25/a maddesi olup, gelir vergisi mükellefiyetini gerektiren faaliyetin sona ermesi durumunda zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı sona erer. Davacının Esnaf ve Sanatkar Sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarında üye kaydı da bulunmadığından aynı yasanın 25/b maddesine göre de sigortalı sayılması mümkün değildir.
Ancak, davacının önceden Bağ-Kur’a tescili bulunduğundan, Kurumca hiçbir araştırma yapılmaksızın 15.08.1995 tarihinde yapılan prim ödemeleri kabul edilerek uzun süre kullanıldığının anlaşılması halinde, kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun, davacıya sigortalı olduğu inancını verdikten sonra yaptığı yanlışlığın farkına vararak sigortalılık süresini indirmesi iyi niyetten uzak olacaktır. Yargıtay H.G.K.’nun 01.10.1997 gün, 1997/10-578 E., 1997/758 K.sayılı kararında da bu yöndedir. Bu nedenle mahkemece Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin koşulları araştırılmadan, uzun süreli kullanım kabul edilmesi doğru olmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda emekli sandığına tabi çalışmaları göz ardı edilerek yapılan prim ödemelerinin davacının tescil basamağı 9. basamak yerine 1. basamak kabul edilip 15.08.1995 tarihine kadar Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; davacının 15.03.1996 tarihli dilekçesi üzerine Türkiye Halk bankası Şubesinde bulunan Kurum hesabına borç kaydedilerek yatırılan 10.875.000 TL yi alması konusunda tebligat yapılıp yapılmadığını araştırmak, tebligatın yapıldığı ya da davacıya bu paranın ödendiğinin anlaşılması halinde uzun süreli kullanmadan söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek, tebligatın yapılmadığının ya da iade yapılmadığının anlaşılması halinde Emekli Sandığı kapsamında geçen 11 yıl 5 ay 14 günlük çalışmaları nedeni ile tescil basamağı 9 kabul edilerek bilirkişi aracılığı ile 9 basamak üzerinden davacının 01.08.1993 ile 15.08.1995 tarihleri arasındaki döneme ait prim ve gecikme zammını hesaplatmak ve 15.08.11995 tarihinde ödediği toplam 13.864.000 TL karşılığı olan süreyi belirlemek bu süre yönünden Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin uygulanarak uzun süreli kullanım kabul edilerek tespit kararı vermektir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.