Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/191
Karar No: 2019/5255

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/191 Esas 2019/5255 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2019/191 E.  ,  2019/5255 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 03.12.2019 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinin tespiti, haksız fesih nedeniyle sözleşme sonuna kadar doğan alacağın ve sözleşme dışı işler bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce davalı vekilinin istinaf talebinin karar ve ilam harcı yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasındaki akdi ilişki sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesi niteliğinde olup, bu sözleşmeler karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğini taşımaktadır. Yanlar arasında imzalanan 01.06.2013 tarihli sözleşmenin konu başlıklı 3. maddesi uyarınca,
    sözleşmede ajans olarak tanımlanan yüklenici, iş sahibi üniversite ve üniversite çatısı altındaki hastane ve uluslararası poliklinik kurumları için bir yıl müddetince “CREATIVE Danışmanlık ve Sosyal Medya Danışmanlığı” ajans hizmetlerini sunacaktır. Ajansın yükümlülükleri başlıklı 6. maddede 10 kalem halinde gösterilen kurumsal kimlik ve kılavuzu, katalog, afiş/branda/billboard, davetiye ve sertifika, broşür basımı, web tasarımı uygulama, dergi/süreli yayın tasarımı vb. işlerinin maddede gösterilen adette yerine getirileceği kararlaştırılmış, aynı maddede “Yukarıda belirtilen hizmetler için taraflarca anlaşılan adet tutarları aşıldığı takdirde Reklamcılar Derneği’nin 2007 yılı fiyat listesi temel alınarak sunulan hizmet %50 iskonto ile fatura edilecektir.” hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin işin (alınacak ürünün veya hizmetin) bedeli başlıklı 8.maddesinde ise ajansın madde 6’da yer alan yükümlülüklerini yerine getirmesi karşılığında sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bir yıl boyunca aylık 10.000,00 TL toplam 12x10.000,00=120.000,00 TL + KDV bedel üzerinden sözleşmenin akdedildiği belirtilmiştir.
    Davada sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından 18.11.2013 tarihinde haksız olarak feshedildiği ileri sürülerek fesih tarihinden sözleşmenin bitim tarihine kadar geçen süre için (7 ay x 10.000,00 TL=70.000,00 TL) bedelin tahsili ve sözleşme kapsamı dışında yapılan işlerin reklamcılar derneği tarifesi tam baz alınarak bedelinin tahsili istenilmiştir. İlk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesince hükme esas alınan 30.03.2016 tarihli asıl ve 10.08.2016 tarihli bilirkişi raporunda davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği sonucuna varılmış ve sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi sebebiyle davacının uğramış olduğu zarar göz önüne alınarak bir yıllık sözleşme bedeli bakiyesi olan 70.000,00 TL’nin davacıdan tahsili gerektiği, ayrıca sözleşmenin haksız feshinden sonra ekstra hizmetlerin (sözleşme dışı işlerin) %50 üzerinden değil de 2007 yılının reklamcılar derneğinin tam fiyat tarifesi üzerinden hesaplanmasının hakkaniyetli olacağı belirtilmiş ve hesaplamalar buna göre yapılmıştır. Sözleşme dışı imalât bedelinin ne şekilde hesaplanacağı az yukarıda hükmüne yer verilen sözleşmenin 6. maddesinde gösterilmiştir. Sözleşmenin feshi halinde fesihte kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın yüklenici gerçekleştirdiği imalât bedeline hak kazanır. Yine sözleşme davalı tarafından haklı veya haksız olarak feshedilmiş olsa dahi sözleşme dışı iş bedelinin sözleşmedeki yönteme göre hesaplanması gerekir. Bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme dışı iş bedelinin sözleşmenin 6. maddesinde gösterildiği şekilde “Reklamcılar Derneği 2007 yılı fiyat listesi temel alınarak %50 iskonto ile” hesaplanması yerine “Sözleşmenin haksız fesih olması halinde sözleşme haksız fesih olmamış gibi ekstra işlerin sözleşmede yazan %50 indirimli tarifeden hesaplanmasının değişen şartları yok saymak ve davacının mağduriyetini arttırmak olacağı” gerekçesiyle tam fiyat tarifesi üzerinden hesaplanması doğru olmamıştır.
    Davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle fesihten sonra geri kalan süreye yönelik iş bedeli alacağı talebi yönünden ise, taraflar arasında imzalanan 01.06.2013 tarihli sözleşme eser sözleşmesi olup, sözleşmede sözleşmenin feshi halinde fesih haksız dahi olsa yüklenicinin sözleşme süresi sonuna kadar iş bedelinin tamamına hak kazanacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi, buna dair bir yasal düzenlemede bulunmamaktadır. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunda feshin haksız fesih olması nedeniyle kalan 70.000,00 TL sözleşme bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği görüşü yasal ve hukuksal dayanaktan yoksun olup fesih tarihinden (18.11.2013) sözleşmenin bitim tarihine kadar (01.06.2014) kalan süre için sözleşme uyarınca yükleniciye ödenecek olan bedelin davalıdan tahsili mümkün değildir.
    Ancak davacının fesihten sonra kalan sözleşme bedelinin tahsili talebi içinde “Çoğun içinde az da vardır.” kuralı gereğince davacının fesihten sonraki dönem için kâr kaybı alacağı isteminin de bulunduğunun kabulü gerekir. Gerçekten toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucu davalı iş sahibinin sözleşmenin feshetmesinde haksız olduğunun kabulü isabetli olmuştur. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre eser sözleşmesinin karşı tarafın kusuru ile feshi halinde kâr kaybının hesabında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 471. maddesi aracılığıyla aynı Yasa"nın 408. maddesinde düzenlenen kesinti yöntemi esas alınmalıdır.
    Kesinti yöntemine göre; yüklenicinin iş tamamlayamaması nedeniyle yapmaktan kurtulduğu giderler (malzeme ve işçilik giderlerinden yaptığı tasarruf) ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar, sözleşme bedelinden düşülmek suretiyle yüklenicinin olumlu zarar kapsamındaki kâr kaybı bulunmalıdır (Dairemizin 11.04.2007 gün ve 4955-2372 sayılı, 09.05.2013 gün ve 7521-3029 sayılı kararları). Diğer bir anlatımla, bu yönteme göre davacı yüklenicinin yapılmayan sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı karın hesaplanabilmesi için; yapılmayan işin sözleşmesinin feshi tarihindeki bedeli saptandıktan sonra, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle tasarruf ettiği malzeme ve işçilik bedelleri ile genel giderleri, bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa elde ettiği kâr, başka bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa elde etmekten kaçındığı kâr-kazanç tespit ettirilip, yapılmayan iş bedelinden çıkartılmak suretiyle bulunan miktarın kâr kaybı olduğunun kabulü ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporu kâr kaybı hesabı yönünden kesinti yöntemine göre yapılmış bir incelemeyi içermemektedir.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi’nce HMK’nın 281. maddesi gereğince hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan gerek sözleşme dışı iş bedeli gerekse istenebileceği kabul edilen kâr kaybı alacağının hesaplanması konusunda yukarıda belirtilen ilke ve yöntemlere uygun gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin sadece karar ve ilam harcı yönünden kabul edilerek kararın kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 13.11.2018 tarih ve 2017/1163 Esas 2018/1483 Karar sayılı hükmünün davalı yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 19.12.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi