Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/9336
Karar No: 2014/866
Karar Tarihi: 10.02.2014

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/9336 Esas 2014/866 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçundan Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen cezası kanun yararına bozulmuş ve dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. Yapılan incelemede, sanığın cezasının TCK'nın 191/1, 62, 50 ve 52. maddelerine göre 6.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilebileceği ve tedbirlerin uygulanması yönünden, mahkeme takdir hakkı tanınmadığı ve 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinin altıncı fıkrasının uygulanabilmesinin koşulu olarak, aynı fıkranın son cümlesinde öngörülen “Ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir.” hükmünün, iddianamede belirtilen davaya konu aynı eylem nedeniyle, anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemiş olması gerektiği belirtilmiştir. Kanun yoluna başvuru süresinin kanunen belirtilen şekilde gösterilmediği için hüküm kesinleşmemiştir. Kanun yararına bozma isteği reddedilerek dosya, ilgili Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuri
10. Ceza Dairesi         2013/9336 E.  ,  2014/866 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 27.10.2011 tarihinde 2011/685 esas ve 2011/901 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.06.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Mahkemece sanığın TCK"nın 191/1, 62, 50 ve 52. maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına hükmolunmuştur.
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
    «Dosya kapsamına göre;
    19/12/2006 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde, uyuşturucu madde kullanmış olan sanık hakkında, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilebileceği öngörüldüğü, uyuşturucu madde kullanmış olan sanık hakkında; belirtilen iki seçenekten biri uygulanırken, nedenleri tartışılıp, dosya kapsamına uygun, somut, yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesinin gerektiği; ayrıca, aynı maddenin ikinci veya altıncı fıkralarındaki ihtimallerden hangisi tercih edilirse edilsin, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesinde zorunluluk bulunduğu, belirtilen tedbirlerin uygulanması yönünden, mahkemeye takdir hakkı tanınmadığı ve 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinin altıncı fıkrasının uygulanabilmesinin koşulu olarak, aynı fıkranın son cümlesinde öngörülen “Ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir.” hükmünün, iddianamede belirtilen davaya konu aynı eylem nedeniyle, anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemiş olması gerektiğini ifade ettiği gözetilmeksizin; sanığın, gerçekleştirdiği başka bir eylem sebebiyle açılan başka bir dava sonucu tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği gerekçesiyle, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmamasında isabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.
    Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm ve kararlarda, başvurulacak kanun yolu, başvuru yapılacak merci, başvuru şekli ve süresinin açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmektedir.
    Sanığın yüzüne karşı verilen incelemeye konu hükümde, kanun yoluna başvuru süresinin “tefhimden itibaren" yerine, yanıltıcı biçimde “tebliğ tarihinden itibaren” başlayacağının belirtildiği, kanun yoluna başvuru süresinin tebliğden itibaren başlayacağı belirtilerek ve gereken diğer tüm hususlar da yazılarak hükmün sanığa tebliğ edilmesinin gerektiği, yasa yolu bildiriminin eksikliği nedeniyle hükmün kesinleşmediği anlaşıldığından;
    5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin (1). fıkrası uyarınca, ancak temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ya da hükümler hakkında kanun yararına bozma yoluna başvurulabilmesi karşısında; bu aşamada yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi