Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/18867
Karar No: 2018/27373
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/18867 Esas 2018/27373 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı vekili tarafından istenen temyiz talebi sonucu verilen kararın incelenmesi sonucu, davalının temyiz itirazlarının bir kısmının yerinde olmadığına karar verildi. Ancak, kanuni bir haftalık süreden sonra yapılan ıslahın geçersiz olduğuna dair görüş belirtildi. Davacının ödenmeyen ücret alacağı miktarı konusunda uyuşmazlık olduğu ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı belirtildi. Davacının yapmış olduğu açıklama doğrultusunda ödenmeyen ücret alacağının miktarının hesaplanması gerektiği ifade edildi ve kararın bozulmasına karar verildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesi, sürelerin kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edileceğini ifade ederken, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Aynı Kanunun 181. maddesi ise, kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu süre içinde ıslah yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.
22. Hukuk Dairesi         2017/18867 E.  ,  2018/27373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin ... ... Mağazası içerisindeki buz pistinde 16.10.2011 – 04.11.2012 tarihleri arasında aralıksız eğitmen olarak çalıştığını ve iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve eksik ödenen ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin birinci fıkrasında, “Süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.” hükmü; aynı Kanunun 181. maddesinde, “Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
    Mahkemece, duruşmanın 15/10/2015 tarihli 4. celsesinde davacıya 1 hafta kesin süre içinde harçlandırılmış ıslah dilekçesini vermek üzere süre verildiği, bu süre içerisinde ıslah edilen işlem belirtilmezse ıslah hiç yapılmamış sayılarak davaya eski şekli ile devam edileceği hususu aynı celsede ihtar edilmiştir. Davacı vekili, 26/10/2015 tarihinde ıslah dilekçesini harçlandırmıştır. Davacı tarafın ıslah işlemini mahkemece verilen kanuni bir haftalık süre geçtikten sonra yaptığı anlaşılmaktadır.
    Anılan sebeple, ıslah geçersizdir. Mahkemece, 6100 sayılı Kanun’un 181. maddesi uyarınca ıslahın hiç yapılmamış sayılarak, dava dilekçesindeki talep miktarlarıyla bağlı kalınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken, süresi geçtikten sonra harçlandırılan ıslah dilekçesine göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
    3-Davacının ödenmeyen ücret alacağının miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda davacı sigortasız çalıştırıldığı dönemde ücreti asgari ücret olmasına rağmen bu ücretin verilmediğini ayda 350,00 TL veya 400,00 TL ödeme yapıldığını iddia ederek eksik ödenen ücret alacağını talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının sigortasız çalıştırıldığı dönem olan 16.10.2011 – 09.04.2012 tarihleri arasında asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış ve bu dönemde 19.03.2012 ve 11.03.2012 tarihli dekonlara göre ödenen toplam 200,00 TL mahup edilmiş ve davacının kendisine aylık 350,00 veya 400,00 TL verildiğini söylese bile bu ödemelerin hangi ay için ne kadar olduğunun net bir biçimde açıklattırılması gerektiği belirtilmiştir. Davacı tarafça yapılan ödemelere ilişkin yapılan açıklamada Ekim 2011 için 400 TL, Kasım 2011 için 300,00 TL, Aralık 2011 için 400,00 TL, Ocak 2012 için 300,00 TL, Şubat 2012 için 400,00 TL, ve Mart 2012 için 300,00 TL olmak üzere toplam 2.100,00 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş ve mahkemece davacı tarafça yapılan bu açıklamaya itibarla hüküm kurulmuş ise de davacının dava dilekçesinde açıkça 350,00 veya 400,00 TL ödeme yapıldığını belirtmesi karşısında 300,00 TL olarak ödeme yapıldığı belirtilen aylar 350,00 TL olarak kabul edilip buna göre ödenmeyen ücret alacağının miktarı hesaplanmalıdır.
    Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi