Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/23209 Esas 2014/7884 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/23209
Karar No: 2014/7884
Karar Tarihi: 24.04.2014

Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/23209 Esas 2014/7884 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2010 yılında verilen kararda, sanıkların memur olmayan kimseler olarak resmi belgede sahtecilik suçu işlemekten mahkum edildiği belirtilmiştir. Dosya içerisinde yer alan 6 adet özel faturanın sahte olduğunun anlaşılması sonucu, suça konu faturaların aldatıcı olup olmadığı tartışılmıştır. Sanık O.. E.., suçu kendisine yıkmadığı savunmasına karşılık, öncelikle faturaların gümrük müdürlüklerinden mutaden araştırılıp araştırılmadığına ilişkin araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle, sanıkların hukuki durumlarının tespitinde eksik inceleme yapıldığı sonucuna varılmıştır. Sanıklar hakkında TCK’nın 80. maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiği ancak farklı bir düzenleme getiren TCK’nın 43. maddesinin uygulanabilmesi için aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın lehe olduğu belirtilerek, cezanın kişiselleştirilmesinden sonra lehe olan yasanın tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, resmi
11. Ceza Dairesi         2012/23209 E.  ,  2014/7884 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2010/272781
    MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 22. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 20/04/2010
    NUMARASI : 2008/863 (E) ve 2010/395 (K)
    SUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği

    Gerekçeli karar başlığına, 01.10.2004-03.10.2010 olarak yanlış yazılan suç tarihinin, mahallinde 22.10.2004 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Dosya içerisinde fotokopileri bulunan suça konu 6 adet "özel faturanın" bir özel faturada bulunması gereken tarih, sayı, mühür ve imza gibi unsurları içerdiğinin anlaşılması karşısında, suça konu özel faturaların aldatma kabiliyeti olup olmadığının tartışılması gerektiğine ilişen tebliğnamedeki bozma isteyen 1 nolu düşünceye iştirak edilmemiştir.
    1-Sanık O.. E.."in; Davizan Firmasında 1 ay kadar çalıştığını, suça konu sahte belgeleri kendisinin düzenlemediğini, diğer iki sanığın suçu kendisine yıktığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından öncelikle suça konu özel faturaların geçerliliğinin ilgili gümrük müdürlüklerinden mutaden araştırılıp araştırılmadığının Ege İhracaatcılar Birliğinden sorulup, mutad araştırma yapılmadığının anlaşılması halinde, suç tarihinde sanıklardan L.. Ç.."nın yanında çalışan ve gümrükteki işlerini takip eden M. H
    .. A.."ın tanık sıfatıyla ifadesinin alınıp,suça konu özel faturalardaki el yazılarının, rakamların ve imzaların sanıklar O.. E.., L.. Ç.. ve İ.. D.. ile adı geçen M. H.. A.."ın eli ürünü olup olmadıklarının bilirkişi aracılığıyla tespit edildikten sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde mahkümiyetlerine hükmolunması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin koşulları oluşmakta ise de, farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, aksi halde suçun, aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde teselsülün gerçekleşmediğinin kabulü gerektiğinden, suça konu 6 adet sahte özel faturanın farklı tarihlerde düzenlendiğine ya da kullanıldığına ilişkin dosyada bir bilgi ve belge bulunmayıp, aynı anda Ege İhracaatcılar Birliğine verildiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığından ve belge sayısının TCK.nun 61. maddesi uyarınca nazara alınarak anılan Yasanın 7/2. maddesi gereğince, resmi belgede sahtecilik suçundan her iki yasanın olaya ilişkin tüm hükümleri uygulanarak, cezanın kişiselleştirilmesinden sonra lehe yasanın tespiti gerekirken, 765 sayılı Yasanın lehe olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.