23. Ceza Dairesi 2015/7721 E. , 2016/7964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında; CMK"nın 223/2-e maddesi gereği beraat
Sanık ... hakkında: TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/2, 53/1-2-3 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 10000 TL adli para cezası (2 kez); 207/1, 43/1, 62, 53/1-2-3 maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası (2 kez)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ile ..."ün Dostlar Otomotivi Limidet Şirketinin görünen ve gizli ortağı oldukları, sanık ... Çaban Akar"ın da katılan T. Vakıflar Bankası Çankaya Şubesinde bireysel portföy yöneticisi olduğu, olay tarihinde sanıkların birlikte suç işleme kararıyla katılanlar ... ve ... adına sigortalı olmamalarına rağmen, kendi şirketlerinde çalışıyormuş gibi sigortalı gösterilerek ve hazırlanan sahte belgeleri katılan banka şubesinde sanık ... Çaban Akar aracılığıyla işleme koyarak katılan ... adına 22.09.2008 tarihinde, katılan ... adına 7.10.2008 tarihinde 10.000"er TL tüketici kredisi ( bayram kredisi) ve ayrıca 1.000"er TL limitli bankomat kredisi çıkartıp çekmek suretiyle her iki katılanı ve bankayı zarara uğrattıkları; kredi kartı teslim belgesindeki imzanın ..."ın eli ürünü olmadığı, sanıkların bu suretle iştirak halinde özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını üçer kez işledikleri iddia olunan somut olayda;
1-Sanık ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının incelemesinde:
Sanığın cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında verilen beraat hükümleri ile sanık Sanık ... hakkında mahkumiyet hükümlerine yönelik katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının incelemesinde:
Sanıklar hakkında katılanlar adına çıkartılan kredi kartlarını ele geçirip kullandıklarına ilişkin açılmış dava bulunmadığından tebliğnamede sanık ... hakkında eylemlerinin ayrıca TCK"nın 245/2-3 maddelerine uyan suçu oluşturacağı ve cezalandırılmaları gerektiğine ilişkin bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünde Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı olarak Dr.Eyüp Aydoğdu tarafından yapılan kriminal inceleme sonucunda düzenlenen 19.11.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre kredi kartının teslim formundaki imzanın ..."ın elinden çıkmadığı, ancak bu kredi kartını sanıklardan ... tarafından teslim alınıp kullanıldığına dair herhangi bir somut delilin bulunmadığı kabul olunmuş ise de sanığın banka müfettişine vermiş olduğu ifadesinde ... adına gelen kartı kendisinin teslim aldığını ve ..."a teslim ettiğini beyan ettiği ancak bu savunmasının katılan ... tarafından doğrulanmamış olması,
Sanık mahkemedeki ifadesinde ""benim ortağım ..."tur, İbrahim Baltacı değildir, ben İbrahim Baltacı"yı şahsen tanırım, Ankara"da tanışmıştık, şirketimizle bir alakası yoktur,"" şeklinde beyanlarına karşılık banka müfettişine verdiği 26.11.2009 tarihli ifadesinde özetle; Dostlar Otomotiv firmasının sahipleri olan ... ve Mehmet Şikşak"ın kendisini ve katılan ..."u firmanın ortakları yaptıklarını, 2005 yılında firmaya Müdür olduğunu, Çankaya Şubesi"nden çekmiş olduğu krediyi ... için kullandığını, ilgilinin kendisini maaşlı çalışıyor gibi göstererek kredi kullandırdığını beyan etmiş olması karşısında sanığın ayrıntılı ifadesinin alınarak mevcut ifadeler arasındaki çelişkinin giderilmesi,
Beraat kararın gerekçesinde aynen ""Bilahare banka müfettişince yapılan araştırma sırasında alınan bilirkişi raporuna göre ... adına atılı imzaların ... tarafından atılmadığının her iki şahsa ait imza ve yazıların benzemediğinin tespit edildiği, ..."ün müşteki ... adına kredi çekilmesi işlemine karıştığına dair somut ve inandırıcı deliller bulunmadığı"", kabul olunmuş isede ... adına atılı imzaların ""..."" değil sanık ""İbrahm Halil Baltacı""ya ait olmadığının tespit edilmiş olması,
Karara gerekçe yapılan müfettiş raporunun 10. sayfasında sanık ... ile daha sonra yapılan şifahi görüşmede ..."nın kendisi ve ..."un nüfus cüzdan fotokopilerini çoğalttığını, çeşitli kağıtları çoğaltarak kendisine imzalattığını, dosyalarda imzası bulunan maaş bordrolarının da bu şekilde imzaladığı kâğıtlardan olabileceğini belirttiğinin tespit edilmiş olması,
Hususları karşısında, katılan ... adına çekilen kredi başvuru evrakındaki imzalar, çıkartılan kredinin kim tarafından alındığının tespitine yönelik tediye fişi üzerindeki imzalar, kredi çekilirken bankaya ibraz edilen sahte maaş bordrolarındaki imzalar ile ..."a ait kredi kartı kargo teslim belgesi üzerindeki imzanın kime ait olduğunun tespiti için sanıkların imza ve yazı örneklerinin temini ile gerekli imza ve yazı incelemesi ve tespitlerinin yapılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin kabule göre de; TCK"nın 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği ve fakat somut olaylarda; suça konu belgelerin her bir katılan için aynı anda bankaya ibraz edilmesi ve bu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine ilişkin delil bulunmaması nedeniyle aynı anda düzenlendiklerinin kabulü gerektiği cihetle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemlerinin kül halinde iki ayrı sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak, birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceğinin gözetilmemesi,
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.