12. Ceza Dairesi 2016/5101 E. , 2018/10529 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 2863 sayılı Kanunun 67, TCK"nın 62.maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılama sonunda, 23/09/2008 tarihli karar ile sanığın 2863 sayılı Kanunun 67, TCK"nın 62, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 31/12/2008 tarihinde kesinleştiği, daha sonra sanığın 28/02/2011 tarihinde basit yaralama suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Nallıhan Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2011 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği ve anılan hükmün 25/12/2013 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesinde ise hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkumiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirlerinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK"nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır.
İncelenen dosya kapsamına göre; Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesinin 23/09/2008 tarihli ve 2008/67 Esas, 2008/74 Karar sayılı ilamı ile sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 2863 sayılı Kanunun 67, TCK’nın 62. maddeleri gereğince neticeten 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesine müteakip, sanığın öngörülen 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi sebebiyle yapılan ihbar üzerine, mahkemece sanık hakkında yeni bir hüküm tesis edilmesi gerektiği, bu kapsamda, hükmün gerekçe kısmında, iddia, savunma ve kabul ile kabulü sağlayan delillerin gösterilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde gerekçesiz hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.