Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A- Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karara karşı sanık tarafından yapılan itirazın, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, Yerel Mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA, B- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyizin incelemesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen iş yeri dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşıldığından sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, C- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince, Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, iddianamede TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasının talep edilmemiş olması da dikkate alınarak, sanığa CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilip hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.