Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/3676 Esas 2014/5861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3676
Karar No: 2014/5861
Karar Tarihi: 26.03.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/3676 Esas 2014/5861 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, davacı kooperatifin keşideci davalının lehdar olarak yer aldığı bonoya dayalı takibe müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davasının reddedilmesine karar verilmiş, ancak bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından bozulmuştur. Kararda, davaya konu edilen bonodaki imzaların sahteliği iddia edilmemiş, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu ve davalı tarafın sözleşme gereği işlerini yaparak alacaklı olduğunun saptandığı, ancak dava sonucunu etkileyecek bir ceza davası olduğu için hükmün bozulduğu belirtilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca, menfi tespit davasının sonucunu etkileyebilecek bir ceza davasının varlığı durumunda, ceza davasının sonuçlanması beklenerek uygun bir karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2014/3676 E.  ,  2014/5861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 18/04/2013
    NUMARASI : 2010/585-2013/116

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkili kooperatifin keşideci davalının lehdar olarak yer aldığı 50.000,00 TL tutarlı bonoya dayalı şekilde davalı yanca müvekkili aleyhine takibe girişilmiş ise de, bonoda müvekkilini temsilen imzaları bulunan kooperatif yöneticileri M.. A.., F..Y.. ve Ş..Y.."ın görev süreleri dolduktan sonra herhangi bir borç karşılığı olmaksızın usulsüz şekilde bonoyu tanzim ettiklerini, ilgili yöneticiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunulacağını belirterek müvekkilinin bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitiyle, %40 oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatife verdiği tesisat işçiliği hizmeti karşılığında bonoyu aldığını ve ödenmeyen kısmı için takibe girişildiğini bildirerek davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece; davaya konu bonodaki imzaların sahteliği iddia edilmemiş olup, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu, davalı yanın sözleşme gereği üstlendiği işleri yaparak alacaklı olduğunun saptandığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın ve koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı kooperatif yetkilisinin şikayeti üzerine davaya konu edilen senetle ilgili olarak lehdarı bulunan davalı ve keşide tarihinde davacı kooperatifi temsil yetkisi bulunan ve bonoda imzaları yer alan Ş.. Y.., M.. A.. ve F.. Y.. hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nde kamu davası açıldığı ve yargılamanın ilgili mahkemenin 2013/355 Esas sayılı dava dosyası üzerinde devam ettiği görülmektedir.
    Bu durum karşısında belirtilen ceza davası sonucunda verilecek kararın 818 sayılı BK"nun 53. maddesi uyarınca menfi tespit davasının akıbetini etkileyeceği gözetilerek neticelenmesi ve kesinleşmesinin beklenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle ve yazılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.