Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/15655 Esas 2017/2833 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15655
Karar No: 2017/2833
Karar Tarihi: 03.04.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/15655 Esas 2017/2833 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/15655 E.  ,  2017/2833 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hak sahibi konumundaki davalıya boşandığı eşiyle fiili birlikteliğine devam etmesi nedeniyle yersiz ödenen ölüm aylığının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 09.05.2003 tarihinde kesinleşen davacıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca kesildiği anlaşılmakta olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda yazılı biçimde hüküm tesis edilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    Eldeki davada, davalının boşandığı eşinin boşanmadan sonra hangi adreste ikamet ettiğinin açık şekilde araştırılması, tespit edilen adreslerden etraflıca mahalli zabıta marifetiyle dava konusu dönemde, kimlerle yaşadığı, boşandığı eşiyle birlikte yaşamın olup olmadığı hususlarının araştırılması, keza dosyada mevcut mahalli zabıta araştırmasının yetersiz olduğu, davalı ve eşinin medula kayıtlarının getirtilerek dava konusu dönemdeki medula adreslerinin tespiti, birlikte yaşama konusunda davacı Kuruma ihbarda bulunan “...” isimli kişinin tanık sıfatıyla dinlenilmesi ve tüm bu delillerin değerlendirilmesi neticesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmektedir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davacı talebinin tahkiki ve işin esası incelenmek suretiyle araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.