11. Hukuk Dairesi 2016/1908 E. , 2016/8289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2015 tarih ve 2013/151-2015/527 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18/10/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin asansör ve yürüyen merdiven sektöründe tanınmış firma olduğunu, davalı gerçek kişilerin müvekkili şirkette uzun yıllar çalıştıktan sonra emeklilik şartlarını doldurmaları sebebiyle 10.04.2013 tarihinde işten ayrılarak yine müvekkili ile aynı sektörde faaliyet yürütmek üzere 18.04.2013 tarihinde davalı şirketi kurduklarını, davalı gerçek kişilerin müvekkili şirkette 10 yılı aşkın çalışma süresince her türlü bilgi ve belgeye erişim ve edinme hakkına sahip olduklarını, şirket çalışanlarının çalışma etiği ve çalışma kurallarını oluşturan çalışma anlayışına ilişkin taahhütleri bulunduğunu, bu taahhüt çerçevesinde ...’in işletme, mali ve teknik verilerinin, belgelerinin gizli tutulması, maddi ve fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin taahhütleri olduğu halde davalıların bu taahhütlerine uymayıp çalıştıkları süre boyunca edindikleri tüm bilgi ve belgeleri zimmetlerine aldıklarını, müvekili şirketin müşterilerine gönderdikleri kendilerini ve şirketlerini tanıtan metinde müvekkili şirketin ismini kullanarak kendilerine menfaat oluşturmaya çalıştıklarını, ... asansörleri kullanan müşterilere kendilerinin de ..."de çalışıp eğitim almış olmaları sebebiyle kendilerinin bakım ve arıza hizmeti verebileceklerini belirtmek istediklerini, müvekkili şirketin sözleşme formatını kullandıklarını, müvekkilinin müşteri portföyünde bulunan ...’in sunmuş bulunduğu hizmet bedelinden %25 ila %30 arasında daha düşük fiyat verdiklerini, ... Blok Yöneticiliğine ve diğer bazı müşterilere teklif verildiğini, müvekkilin iş ürünleri, fiyatları ve faaliyetlerinin yanlış ve yanıltıcı şekilde kötülendiğini, davalıların kendi faaliyetleriyle ilgili olarak da yanıltıcı beyanlarda bulunduklarını, tüm bu eylemler ile müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğratıldığını ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti, meni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 30.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı gerçek kişilerin davalı şirketi kurmadan önce davacı şirkette teknik eleman olarak çalıştıkları, emekliye ayrıldıktan sonra davalı şirketi kurdukları, davalı şirketteki bazı kullanım talimatı, yönetmelik ve sözleşmelerin davacı şirketin sözleşmelerine benzediği iddiasının ise iş alanının aynı olduğu ve yönetmeliğin benzemesinde de yasal bir engel bulunmadığı, teknolojik ortamda tüm asansör firmalarınca aynı kelime ve cümlelerin kullanıldığı, davacı tarafından montajı yapılmış asansörlerin bakım sözleşmesinin davalılar tarafından yapılmasının yasal engeli olmadığı, davacı adı kullanılarak üçüncü şahıslarla sözleşmeler yapıldığına dair dosyada yeterli delil olmadığı, davalıların davacı şirkete maddi ve manevi açıdan zarar verdiği iddiasının ispatlanamadığı, haksız rekabet yasağına ilişkin taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığından davalıların anladıkları, daha önce çalıştıkları ve uzman oldukları iş kolunda iş yeri açmalarında yasal her hangi bir engel olmadığı, BK"nın 444 ve 553. maddesi ile TTK"nın 54 ve 55. maddeleri dikkate alındığında davalıların davacıya zarar vermek amacı ile haksız rekabet oluşturacak eylemleri olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.