Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3884
Karar No: 2019/4508
Karar Tarihi: 25.09.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3884 Esas 2019/4508 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/3884 E.  ,  2019/4508 K.

    "İçtihat Metni"



    Asıl ve birleşen davacılar 1-... Denizcilik ve Tic. A.Ş. 2- ....Gemi Yan San. ve İnş. Tic. Ltd. Şti vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davalı ... vekili Av. ... arasında görülen dava hakkında... Asliye Ticaret Mahkemesi"nden verilen 2009/1029 esas ve 2014/155 karar sayılı ve 22.05.2014 tarihli hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 2016/14619 esas ve 2018/3568 karar sayılı ve 25.06.2018 tarihli kararına karşı asıl ve birleşen davacılar vekilleri tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-
    1-Davacılar vekilleri Av. ... ve Av. ... verdikleri karar düzeltme dilekçesinde, hakkında karar düzeltme yoluna başvurulan Dairemizin 2016/14619 esas ve 2018/3568 karar sayılı ve 25.06.2018 tarihli kararından kaynaklanan memnuniyetsizlik sebep gösterilerek bu kararı veren Dairemiz Başkanı ve Üyelerini reddettiklerini bildirmişlerdir.
    Davacılar vekillerinin bu bildirimlerini yaparlarken avukatlık meslek etiğiyle bağdaşmayan, düşük düzeyli ve kendileri bakımından suç teşkil edecek birtakım ifadelerde bulundukları görülmüştür.
    Davacılar vekillerinin talebinin bu boyutu bir kenara bırakılarak talebin Dairemizin Başkan ve Üyelerinin reddine ilişkin yönü incelendiğinde; öncelikle H.M.K.’nun 74. maddesine göre bir vekilin hâkimi reddedebilmesi için kendisine verilen vekâlette bu hususta verilmiş açık bir yetki olması gerekir. Davacılar vekillerinden Av. ...’ın vekâletnamesinde kendisine hâkimin reddi hususunda bir yetki verilmediği görülmektedir. Davacıların diğer vekili Av. ... ise davacılar vekili Av. ...’ın verdiği yetki belgesi ile görev yaptığı için onun da böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumda davacılar vekillerinin Dairemizin Başkan ve Üyelerini reddettiklerine ilişkin beyanlarının geçerli bir talep olmadığı anlaşılmıştır.
    Bir an için davacılar vekillerinin vekâletnamesinde hâkimi ret yetkisi olduğu kabul edilse bile, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 39/3 maddesi gereğince Yargıtay Daire ve Kurulları’nın toplantılarını engelleyen toplu ret istemleri dinlenemez.
    Öte yandan davacılar vekilleri, Dairemiz Başkanı ve Üyelerini ret sebebi olarak Dairemizin 2016/14619 esas ve 2018/3568 karar sayılı ve 25.06.2018 tarihli kararından kaynaklanan memnuniyetsizliklerini sebep olarak göstermişlerdir. Muhakeme hukukumuzda böyle bir ret sebebi bulunmamaktadır.
    Bu itibarla davacılar vekillerinin Dairemiz Başkan ve Üyelerini ret talebinin dinlenemez olduğuna karar vermek gerekmiştir.
    2-Bir davanın gerçek sahipleri davanın tarafları olup, taraf vekillerinin veya somut olayda olduğu gibi taraf vekillerinden birinin muhakeme hukukuna aykırı birtakım beyanlarda bulunmalarının Dairemiz yönünden davanın taraflarının hak ve hukukunu hiçbir şekilde etkilemeyeceği açıktır.
    Bu itibarla davacılar vekillerinin karar düzeltme dilekçeleri Dairemizin Başkan ve Üyeleri’nin reddine ilişkin kısmı dışındaki muhakeme hukukuna uygun bölümleri Dairemizin kararında herhangi bir yanlışlık varsa düzeltilmesi amacıyla titizlikle incelenmiştir.
    Dairemizin bozma kararında belirtilen (1.) ve (2.) bozma sebeplerinde gösterilen gerektirici sebeplere göre Dairemizin bozma kararının muhakeme hukukunda yer alan bu gibi davaların kanuni delillerle ispatlanması gerektiği ilkesine uygun olarak verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
    Bu bağlamda ikrar kanuni bir delil ise de; davalının cevap ve sair beyan dilekçelerinde veya dava dosyası içinde bulunan deliller arasında yer alan davalı banka müfettişlerince hazırlanmış 16.06.2009 ve 31.08.2009 tarihli soruşturma raporları içeriğinde, davacıların davalarını dayandırdıkları vakıalar yönünden davalı aleyhine ikrar anlamına gelecek somut bir veri bulunmamaktadır.
    Hukuk davalarında kanuni delillerle ispat ilkesinin tek istisnası, dava konusu maddi vakıanın kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyeti kararı ile sabit olması halidir. Bu durumda T.B.K.’nun 74. maddesi gereğince, hukuk hâkimi ceza hâkimi tarafından verilen kesinleşmiş mahkûmiyet kararının dayandığı maddi vakıa ile bağlı olarak değerlendirme yapmak zorundadır.
    Bu açıdan bakıldığında ise işbu dosyada davacıların iddialarının merkezinde bulunan davalı bankanın şube müdürü ... hakkında .... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/69 esasına kayıtlı bir ceza davası bulunduğu ve bu davada banka müdürü ... hakkında 21.04.2014 tarihinde 2014/25 karar sayılı mahkumiyet kararı verildiği görülmüş ise de bu mahkumiyet kararının hüküm fıkrasının 2. paragrafında “2-Her ne kadar ... C. Başsavcılığı’nın 2010/24473 sayılı iddianamesi ile ... Denizcilik ve Ticaret A.Ş., ... şikayetçi mağdur olarak gösterilmiş iseler de, hesaplarından para çekilişi veya kredi kullandırılmak yolu ile bu mağdurlara yönelik, sanıklar tarafından zimmet suçunun işlendiği iddiası iddianamede yer almadığı ...” denilerek ...’nın davacılar dışında kalan banka müşterilerinin hesapları ile ilgili işlediği suçlardan mahkumiyet kararı verildiği görülmüştür. Bu açıdan bu karar, kararın dayandığı maddi vakıalar Dairemizce incelenen davanın temeli olan iddialarla ilgili olmadığından eldeki davayı etkilemeyecektir. Bu nedenle bu ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesinde muhakeme hukuku yönünden bir yarar bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Bu itibarla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan asıl ve birleşen davacılar vekillerinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin Dairemizin Başkan ve Üyelerine yönelik ret talebinin dinlenemez olduğuna,
    2-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle yukarıda açıklanan sair nedenlere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan asıl ve birleşen davacılar vekillerinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 17,70 TL ret harcı ve 384,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi