11. Ceza Dairesi 2014/7736 E. , 2014/7858 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.02.2014 gün ve 2013/3413/11552 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.02.2014 gün ve KYB 2014/65123 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturma evresi sonucunda Afşin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/04/2013 tarihli ve 2013/476 soruşturma, 2013/260 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı müteakip, soruşturma aşamasında el konulan .... plaka sayılı aracın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 54. maddesi gereğince müsaderesine ilişkin talebin reddine dair Afşin Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2013 tarihli ve 2013/45 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 12/06/2013 tarihli ve 2013/180 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde,
Dosya kapsamına göre; 01/06/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Suç Eşyası Yönetmeliğinin 3. maddesinde suç eşyasının, "Suç eşyası: İspat aracı olarak yararlı görülen, suçta kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan, suçtan meydana gelen, üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyayı... ifade eder" şeklinde tanımlandığı,
Aynı Yönetmeliğin 5/6 fıkrasına göre, "El konulan eşyanın teslim alınmasına dair işlemler Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda emanet memurunca yerine getirilir. Bulunmadığı takdirde Cumhuriyet başsavcılığınca görevlendirilecek personel tarafından tutanakla teslim alınarak en kısa zamanda emanet memurluğuna teslim edilir." hükmü ile el konulan suç eşyası gerekli kayıt ve saklama koşulları sağlanmak üzere emanet memuruna teslim edileceğinin belirlendiği,
Ancak emanet depolarında saklanması ve teslim alınması mümkün olmayan eşyaların ise aynı Yönetmeliğin "Kıymetli eşya ve evrak ile bozulacak, değerini kaybedecek veya muhafazası zor olan suç eşyası hakkında yapılacak işlemler" başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında, "Emanet dairesinde, soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar saklanması sırasında bozulacak veya değerlerini açık bir şekilde kaybedecek olan yahut muhafazaları zor olması itibarıyla, emanet dairesinde saklanması mümkün olmayan eşya hakkında; özel düzenleme bulunmayan hâllerde, soruşturma evresinde sulh hâkiminden ve kovuşturma evresinde yargılamayı yapan mahkemeden; soruşturma veya kovuşturma sonu beklenmeksizin satılmalarına veya 16 ncı maddede yazılı mercilerden birine yahut uygun görülen başka bir mercie teslim edilmelerine karar verilmesi istenir. Bu kabilden eşya, verilecek karar doğrultusunda ve kararda gösterilen mercilere teslim edilir veya satılır. Satış ve tevdi için yapılan masraflar cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilen sanıktan alınmak üzere kovuşturma giderlerinden karşılanır. Eşyanın satılması hâlinde, satış bedeli, bu Yönetmeliğin tedavül eden paralar hakkındaki 12 nci maddesi hükümleri doğrultusunda emanet memurluğunca saklanır." şeklinde hüküm altına alındığı,
Aynı Yönetmeliğin 18/1-b maddesinde ise, “İlgili oldukları iş veya davalar karara bağlanmış olup da eşya, mal varlığı değerleri veya paralar hakında müsadere yahut iadeye ilişkin bir karar verilmemiş olduğunun anlaşılması hâlinde, ilgilisi veya Cumhuriyet savcısı, davayı gören ya da görmeye yetkili mahkemeden eşya, malvarlığı değerleri ve paralar hakkında bir karar verilmesini ister.” denildiği
Bu itibarla somut olayda, Afşin Cumhuriyet Başsavcılığının 02/08/2010 tarihli talebi, üzerine Afşin Sulh Ceza Mahkemesinin 02/08/2010 tarihli ve 2010/215 değişik iş sayılı kararı ile el konulan ve aynı gün savcılık talimatıyla otoparka çekilen, suç eşyası olduğunda kuşku bulunmayan ve ilgili olduğu soruşturma dosyası hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen suça konu.... plaka sayılı araç hakkında, anılan Yönetmeliğin 18/1-b maddesi gereğince bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
01.06.2005 gün ve 25832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Suç Eşyası Yönetmeliğinin “suç eşyası ve malvarlığı değerleri ile ilgili işlem sonuçlarının takibi” başlıklı 18. maddesinin (b) fıkrasında “ilgili oldukları iş veya davalar karara bağlanmış olup da eşya, mal varlığı değerleri veya paralar hakkında müsadere yahut iadeye ilişkin bir karar verilmemiş olduğunun anlaşılması hâlinde, ilgilisi veya Cumhuriyet savcısı, davayı gören ya da görmeye yetkili mahkemeden eşya, malvarlığı değerleri ve paralar hakkında bir karar verilmesini ister” hükmüne yer verilmiş olup, anılan fıkrayla davası karara bağlanmış ancak bu hükümde hakkında karar verilmemiş olan suç eşyaları hakkında karar verilmemesi durumunda izlenecek yöntem belirlenmiştir.
Aynı Yönetmeliğin “kıymetli eşya ve evrak ile bozulacak, değerini kaybedecek veya muhafazası zor olan suç eşyası hakkında yapılacak işlemler” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrası ise “emanet dairesinde, soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar saklanması sırasında bozulacak veya değerlerini açık bir şekilde kaybedecek olan yahut muhafazaları zor olması itibarıyla, emanet dairesinde saklanması mümkün olmayan eşya hakkında; özel düzenleme bulunmayan hâllerde, soruşturma evresinde sulh hakiminden ve kovuşturma evresinde yargılamayı yapan mahkemeden; soruşturma veya kovuşturma sonu beklenmeksizin satılmalarına veya 16 ncı maddede yazılı mercilerden birine yahut uygun görülen başka bir mercie teslim edilmelerine karar verilmesi istenir. Bu kabilden eşya, verilecek karar doğrultusunda ve kararda gösterilen mercilere teslim edilir veya satılır. Satış ve tevdi için yapılan masraflar cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilen sanıktan alınmak üzere kovuşturma giderlerinden karşılanır. Eşyanın satılması hâlinde, satış bedeli, bu Yönetmeliğin tedavül eden paralar hakkındaki 12. maddesi hükümleri doğrultusunda emanet memurluğunca saklanır” biçiminde olup, emanet dairesinde, soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar saklanması sırasında bozulacak veya değerlerini açık bir şekilde kaybedecek olan yahut muhafazaları zor olması itibarıyla, emanet dairesinde saklanması mümkün olmayan eşya hakkında soruşturma veya kovuşturma sonu beklenmeksizin satılmalarına veya 16 ncı maddede yazılı mercilerden birine yahut uygun görülen başka bir mercie teslim edilmelerine dair ilgili mahkemesinden karar istenmesi mümkün hale getirilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre; Afşin Cumhuriyet Başsavcılığının 28.06.2012 günlü iddianamesiyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında... plaka sayılı,.... şase numaralı, .... motor numaralı 1999 model ....Benz marka otobüsün motor numarasının .... plaka sayılı,... motor numaralı, ... şase numaralı 1996 model ...Benz otobüs ile mükerrer olduğundan bahisle söz konusu ... plaka sayılı 1999 model ... otobüsün motor numarasını değiştirerek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinden bahisle cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda; Afşin Asliye Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 gün ve 2012/301 Esas 2013/113 Karar sayılı ilamıyla sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit olmadığından ayrı ayrı berat1erine karar verildiği bu kararın kesinleşmesi üzerine karar uyarınca gerçek faillerin tespiti için Afşin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ancak iddianame ile müsaderesi talep edilen ve suçun konusunu oluşturan ve soruşturma evresinde Afşin Sulh Ceza Mahkemesinin 02.08.2010 tarih ve 2010/216 değişik iş sayılı kararı ile el konulup aynı gün savcılık talimatıyla otoparka çekilen .... plaka sayılı araç ile ilgili bir karar verilmediğinin anlaşılması üzerine; Afşin Cumhuriyet Başsavcılığının 03.04.2013 gün ve 2013/476 soruşturma, 2013/260 sayılı kararıyla bir kamu davası sonucunda sanık hakkında beraat kararı verildikten sonra ceza mahkemesinin yeniden suç duyurusunda bulunabilmesi için beraat kararının sanığın üzerine atılı suçu işlemediğinin sabit olması gerekçesine dayanmasının gerekliliği karşısında Afşin Asliye Ceza Mahkemesinin yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması şeklindeki gerekçesi nedeniyle ihbarda bulunulması sebebiyle dosyaya konu suçla ilgili kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilerek yukarıda bahsedildiği üzere suça konu.... plaka sayılı 1999 model aracın 5237 sayılı TCK"nun 54. maddesi uyarınca müsaderesi hususunda Afşin Asliye Ceza Mahkemesince karar verilmesi istemiyle 04.04.2012 tarihli yazı yazıldığı, Afşin Asliye Ceza Mahkemesinin 26.04.2013 gün ve 2013/45 değişik iş sayılı kararıyla vaki istemin reddine karar verildikten sonra iş bu karara yönelik itirazın da mercii Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 12.06.2013 gün ve 2013/180 değişik iş sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere Afşin Sulh Ceza Mahkemesinin 02.08.2010 gün ve 2010/215 değişik iş sayılı kararı ile el konulan ve aynı gün savcılık talimatıyla otoparka çekilen; suçun konusunu oluşturan ve ilgili olduğu soruşturma dosyası hakkında, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen suça konu... plaka sayılı araç hakkında Afşin Asliye Ceza Mahkemesinin 26.04.2013 gün ve 2013/45 Değişik İş sayılı kararı ile müsadere isteminin reddine karar verilip işlenen suçla ilgili faillerinin tesbiti bakımından soruşturma işlemlerinin sürdüğü anlaşıldığından, anılan Yönetmeliğn 18/1-b maddesi gereğince karar verilmesi mümkün olmayıp, aynı Yönetmeliğin 9/4. fıkrası uyarınca işlem yapılması gerekmekte olup Afşin Asliye Ceza Mahkemesinin 26.04.2013 gün ve 2013/45 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 12.06.2013 gün ve 2013/180 değişik iş sayılı kararında bir isabetsizlik bulunmadığı cihetle, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerine görülmediğinden CMK’nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.