21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/21217 Karar No: 2008/16363 Karar Tarihi: 23.10.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/21217 Esas 2008/16363 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/21217 E. , 2008/16363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Eskişehir İş Mahkemesi TARİHİ : 19/04/2007 NUMARASI : 2006/264-2007/376
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.09.1999-12.05.2004 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, davalıya ait lokantada bulaşıkçı olarak 01.09.1999-12.05.2004 tarihleri arasında geçen ve SSK’na bildirilmeyen çalışmalarının tesbitini istemiştir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak varılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davasının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne varki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Somut olayda; davacının davalı işyerinden SGK’na bildirilen çalışması yoktur. Davalı tanıkları olarak dinlenen bordro tanıkları M.Y.A.ve A.Y. davacıyı tanımadıklarını beyan etmişler ise de, davacı tanığı olarak dinlenen ve davalı tanığı M. Y. A.ın arkadaşı olduğu için sık sık bu lokantaya uğradığını beyan eden tanık H. Ç., davacının davalıya ait lokantada çalıştığını gördüğünü belirtmiştir. Öte yandan yapılan bulaçıkçılık işinin lokanta işyerinde daimilik arzettiği; davacının Halk Sağlığı laboratuvarında 23.06.2000, 30.03.2004 ve 02.07.2003 tarihinde tıbbi tahlil yaptırırken adres olarak çalıştığı davalı işverene ait lokantayı bildirdiği, 02.07.2003 tarihli laboratuvar kaydında ise, davacıyı tanımadığını bildiren bordro tanığı M.Y.A.ın da aynı gün aynı laboratuvarda tahlil yaptırdığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; zabıta marifetiyle tespit edilecek ve işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde çalışma tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalılara ait işyerinde gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.