Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6514
Karar No: 2013/444
Karar Tarihi: 25.01.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/6514 Esas 2013/444 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/6514 E.  ,  2013/444 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde 1. sıraya alınan davalının alacağının muvazaalı olduğunu, ödeme emrinin borçlu ... tarafından dairede tebellüğ edildiğini, itiraz sürelerinden feragat edilerek icra takibinin açıldığı gün kesinleşmesinin sağlandığını, satışı yapılan taşınmazın haczini borçlunun bizzat talep ettiğini, böylece borçlunun malvarlığına davalı yanca ilk sırada haciz konulduğunu ve alacaklıların alacaklarını tahsil imkanının fiilen engellendiğini, gerçekte böyle bir alacak ilişkisinin mevcut olmadığını ileri sürerek, davalının alacaklı olmadığının tespitine ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu ile taşınmaz payının satışı konusunda anlaştığını, müvekkilinin bedelin bir miktarını peşin ödediğini, bir miktarının da tapuda ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak tapuda taşınmazların 33/1680 hisseli olan kısmının borçlunun annesine ait olduğunun, diğerinin de hacizli bulunduğunun öğrenildiğini ve satış işleminin gerçekleşmediğini, dava dışı borçlunun müvekkilinin ödediği parayı iade etmediğini, bunun üzerine müvekkilinin ödediği parayı tahsil için başlattığı icra takibinde borcunu kabul ettiğini bildirdiğini, dava dışı borçlunun mal beyanı olarak bildirdiği taşınmaza haciz konulduğunu, müvekkili ile dava dışı borçlu arasında taşınmaz satışı için yapılan görüşme dışında hiçbir ilişkinin mevcut olmadığını, borçlunun hiç tanımadığı müvekkiline üçüncü şahıslardan mal kaçırma kastıyla borçlanmasının hiçbir mantığı olamayacağını, davacının alacağının dayanağı olan çeklerin tarihlerinin müvekkilinin başlattığı icra takibinden sonra olduğunu, henüz ortada olmayan çekler için borçlunun muvazaalı borçlanmasının söz konusu olamayacağını, davacının çeklerin ibrazından uzun bir süre sonra icra takibine başladığını ve sıra cetvelinde gerilerde kalarak dördüncü sırada yer aldığını, müvekkilinin alacağının gerçek bir alacak olduğunu, davacının muvazaa ve mal kaçırma iddialarının dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davalı ile borçlu arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 25.05.2008 tarihli olduğu, sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle verilen kaporanın iadesine yönelik takibin de 04.06.2008 tarihinde yapıldığı, davacı bankanın ise alacağına dayanak yaptığı çeklerin keşide tarihlerinin 06.06.2008 ile 29.09.2008 tarihleri olduğu, dolayısıyla davalının takip dayanağı belge ve buna ilişkin alacağın davacınınkinden daha önce tarihli olduğu ve takip işlemlerinin hızlandırılmasının davalının alacağının muvazaalı olduğunu göstermeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle davacının, alacağının dayanağı olan çeklerin keşide tarihinden önce bir hukuki ilişkinin varlığını iddia ve ispat edememiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi