17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/21189 Karar No: 2017/3918 Karar Tarihi: 11.04.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21189 Esas 2017/3918 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/21189 E. , 2017/3918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalının aracı ile müvekkilinin annesine çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ... ..."a hafif kusurlu olarak çarpması nedeniyle ceza yargılaması sonucunda 1 yıl 8 ay hapis cezası aldığını, vefat edenin hastane ve tedavi süreciyle ilgilendiğini, ölümünden sonra da ailesine maddi ve manevi destekte bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davanın kabulü ile,6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 27/11/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş,hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarınn reddi gerekmiştir. 2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda belirtilen hususlar ve olayın oluş şekli ile kusur durumları dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın tam kabul edilerek karar verilmiş, bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.