Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2016/927
Karar No: 2020/728
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/927 Esas 2020/728 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2016/927 E.  ,  2020/728 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    1. Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Lüleburgaz İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davacı ve davalı ... Limited Şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı 22.02.2013 havale tarihli dava dilekçesinde, davalı işyerinde 01.01.2011-31.07.2011 tarihleri arasında çalışmasına rağmen kendisine hiç ücret ödenmediğini, bunun üzerine davalılardan ücret alacağının tahsili amacıyla Lüleburgaz 2. İcra Müdürlüğünün 2012/5960 E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, davalı ...’ın borçlu olmadığını, davalı şirketin ise borcun 600,00TL’lik kısmını kabul ederek kalan miktara ilişkin icra takibine itiraz ettiklerini bu şekilde icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve davalılar aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalılar vekili 25.03.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde, davacının işyerinde 07.02.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, 15.03.2011 tarihinde işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını, 30.03.2011 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını ve 29.07.2011 tarihinde işten ayrıldığını, davacının iddia ettiği gibi yedi ay çalışmasının bulunmadığını, taraflar arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme doğrultusunda davacıya her ay asgari ücret ödendiğini, müvekkili ...’ın diğer davalı şirketinin ortağı olduğunu, bu nedenle ... aleyhine açılan davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirketten ücret alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.05.2013 tarihli ve 2013/90 E., 2013/260 K. sayılı kararı ile; yapılan icra takibinin ücret alacağına ilişkin olması nedeniyle iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, taraflarca süresinde müracaat edilmesi hâlinde dosyanın görevli ve yetkili Lüleburgaz İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    7. Davacı 20.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile dosyanın görevli ve yetkili Lüleburgaz İş Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
    8. Lüleburgaz İş Mahkemesinin 15.01.2014 tarihli ve 2013/172 E., 2014/12 K. sayılı kararı ile; davacının 2011 yılının başından itibaren yedi ay boyunca davalı işyerinde çalıştığı, çalışmasına ara vermediği ancak pozisyon değişikliği nedeniyle istifa ettirilip tekrar işe başlatıldığı, iş sözleşmesinde ücretin asgari ücret olarak gösterildiği, davacı tarafça bu ücretin meslek odaları tarafından tespit edilen asgari ücret olarak, davalı tarafça ülke genelinde uygulanan vasıfsız işçiye ilişkin asgari ücret olarak nitelendirildiği, davacının inşaat mühendisi olması ve kendi işyerini kapatarak davalı işyerinde çalışmaya başlaması karşısında meslek odası tarafından belirlenen asgari ücret miktarı ile çalıştığının kabulü gerektiği, davalı tarafın emsal ücret miktarını ve bu miktar üzerinden borcunun olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı, bu nedenle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı gerçek kişi hakkındaki davanın reddine, tüzel kişi aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulü ile takip dosyasındaki itirazın kısmen iptaline, takibin 10.449,00TL asıl alacağa ilişkin olmak üzere devamına 3.439,58TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının , davalı tüzel kişiden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    9. Lüleburgaz İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Limited Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    10. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarihli ve 2014/7234 E., 2015/21102 K. sayılı kararı ile; “…1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava konusu elden alacaklarının kaynaklandığı hizmet sözleşmesi, davacı ile davalı ... Ltd. Şti. arasında olup, diğer davalı ...’ın, ...nin ortağı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu halde, işveren olmayan davalı ... hakkında husumet yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekirken kabulü, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı :
    11. Lüleburgaz İş Mahkemesinin 05.11.2015 tarihli ve 2015/320 E., 2015/343 K. sayılı kararı ile; “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda “İddia, savunma, tanık anlatımları, kurum kayıtları, takip dosyası kapsamı, makine mühendisleri odasının asgari ücret tarifesi bir arada değerlendirildiğinde davacının davalı taraf nezdinde denetçi makine mühendisi olarak 01.01.2011-29.03.2011 tarihleri arasında çalıştığı, ücrete ilişkin taraflar arasında bir sözleşmenin bulunmadığı ancak davacının bağlı olduğu oda kriterleri itibariyle aylık asgari ücret tarifesinin bulunduğu, iş bu ücretten az ödemenin mümkün olamayacağı anlaşılmakla davacının çalıştığı sürenin asgari ücret karşılığının ödenmemiş olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle verilen hüküm Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2014/3294 E., 2015/19491 K. sayılı ilamı ile “Dava konusu hizmet sözleşmesi, davacı ile davalı ... Ltd. Şti. arasında olup, diğer davalı ...’ın, Ergene Yapı Denetim Ltd Şti.’nin ortağı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı ..."ın işverenlik sıfatı yoktur. Bu halde, davalı ... hakkında husumet yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekirken kabulü, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulduğu..." belirtilerek gerçek kişi hakkındaki davanın reddine, tüzel kişi aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulü ile takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin 10.449,00TL asıl alacağa ilişkin olmak üzere devamına, davalı tüzel kişiden 3.439,58TL’nin %20 si oranında

    icra inkar tazminatının alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    12. Direnme kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Özel Daire Gönderme Kararı:
    13. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03.03.2016 tarihli ve 2016/5878 E., 2016/4714 K. sayılı kararı ile; bozma kararının usul ve yasaya uygun olduğu, mahkemece direnme kararı verildiği hâlde bozma içeriğinde uygun hüküm oluşturulmadığı belirtilerek temyiz incelemesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    14. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davalı ... Limited Şirketinin ortağı olan davalı ...’ın işveren sıfatının bulunup bulunmadığı ve burada varılacak sonuca göre davalı ...’ın eldeki davada taraf sıfatının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    15. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; mahkemece 15.01.2014 tarihli ve 2013/172 E., 2014/12 K. sayılı ilk kararı ile gerçek kişi aleyhinde açılan davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, tüzel kişi aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine Özel Daire tarafından davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra mahkemece davalı ... hakkında husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verildiği anlaşılmakla Özel Daire bozma kararı içeriğinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı dolayısıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

    IV. GEREKÇE
    16. Yapılan incelemede, mahkeme tarafından gerçek kişi ... aleyhine açılan davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen Özel Dairece sair temyiz itirazları reddedildikten sonra davalı ... hakkında husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle bozma kararı verildiği, sonrasında mahkeme tarafından verilen direnme kararı üzerine Özel Dairece mahkeme tarafından direnme kararı verdiği hâlde bozma kararı içeriğine uygun hüküm oluşturulmadığı gerekçesiyle dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    17. Görüldüğü üzere; mahkemece gerçek kişi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi karşısında Özel Daire tarafından davalı ... hakkında husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğuna ilişkin bozma kararının maddi hataya dayandığı kabul edilmelidir.
    18. O hâlde ortada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 297 vd. maddelerine uygun olarak tesis edilmiş bir bozma kararı bulunmayıp ilk karara karşı ileri sürülen temyiz itirazları karşılanmadığı gibi, Özel Daire kararındaki gerekçelere direnilerek verilen direnme kararı ve Özel Daire gönderme kararı da hüküm ifade etmeyecektir.
    19. Hâl böyle olunca, mahkemenin ilk kararına yönelik temyiz incelemesinin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için Özel Daire bozma kararı, mahkemenin direnme kararı ile Özel Daire gönderme kararının kaldırılmasına ve dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.


    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Maddi hataya dayalı Özel Daire bozma kararı ile bu karara dayalı olarak verilen direnme kararının ve Özel Daire gönderme kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
    İlk karara yönelik temyiz itirazlarının yöntemince incelenebilmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.10.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi