23. Hukuk Dairesi 2012/5171 E. , 2013/405 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı Kurul vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, mali durumunun bozulduğu tespit edilen ... AŞ. adlı aracı kurumun faaliyetlerinin, kurul karar organın 22.05.2006 gün ve 23 sayılı toplantısında alınan karar uyarınca, mevzuata aykırılıkların giderilmesi ve mali yapısının güçlendirilmesi amacıyla seri: V, No: 46 sayılı " Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ " in 64 üncü maddesinin (a) bendi ve 2499 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının (g) bendi uyarınca 3 ay süre ile geçici olarak durdurulduğunu, bu karara istinaden verilen sürede aracı kurumun mali durumunun düzeltilmediğini ve son olarak tanınan 15 günlük sürenin bitiminden önce ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 08.06.2010 gün ve 2010/364–372 E.K. sayılı kararıyla aracı kurumun iflasına karar verildiğini, yapılan incelemelerde ve alınan raporlar sonucunda şirketin mevcut ve eski yöneticilerinin iflasta sorumluluklarının bulunduğunun belirlendiğini ileri sürerek, 2499 sayılı Kanun’un 46/k maddesi uyarınca şahsı iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı ...’nun huzurdaki davayı takip yetkisi bulunmadığını, 2499 sayılı Kanun’un 46/k maddesine göre, aynı maddenin (h) bendindeki şartların sağlanmasının gerektiğini ve somut olayda iflasın bu hükme göre gerçekleşmediğini, ayrıca müvekkillerinin şirketin iflasında ve ekonomik durumunun kötüleşmesinde bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların yöneticisi olduğu ... AŞ."nin mali durumunun bozulduğunun davacı Kurul tarafından tespit edilmesi üzerine, faaliyetlerinin, Kurul Karar Organın 22.05.2006 gün ve 23 sayılı toplantısında alınan karar uyarınca, mevzuata aykırılıkların giderilmesi ve mali yapısının güçlendirilmesi amacıyla seri: V, No:46 sayılı “Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ”in 64 üncü maddesinin (a) bendi ve 2499 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının (g) bendi uyarınca 3 ay süre ile geçici olarak durdurulduğu, durumun düzeltilmemesi üzerine Kurul Karar Organının 03.06.2010 günlü toplantısında aracı kurumun faaliyetlerinin aynı Kanun’un 46 ncı maddesinin (h) bendi uyarınca sürekli olarak durdurulmasına ve aracı kuruma, mali durumunu düzeltmesi amacıyla
15 günlük süre verilmesine karar verildiği, bu süre henüz dolmadan,...5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 08.06.2010 gün ve 2010/364-372 E.K. sayılı kararıyla aracı kurumun iflasına karar verildiği, bu durumda aracı kurumun, Kurul’ca verilen süre dolmadan, iflas ettiği, 2499 sayılı Kanun’un 46/k.maddesinde, Sermaye Piyasası Kurulunun hangi durumda aracı kurum yöneticilerinin şahsi iflaslarını isteyebileceğinin gösterildiği, bu hükmün, iflasın özgürlüğü sınırlayıcı mahiyeti itibariyle dar yorumlanması gerektiği, bu düzenlemeye göre, Kanun’un 46/h maddesi uyarınca verilen süre içinde mali durumun düzeltilmemesi halinde, Kurula, tedrici tasfiyeye gitme veya bu yola hiç gitmeksizin aracı kurumun iflasını isteme yetkisi verildiği, 46/h maddesindeki usulle iflasına karar verilen aracı kurum yöneticilerinin şahsi iflaslarını isteme yetkisinin, 46/k maddesiyle davacı Kurula verildiği, somut olayda aracı kurumun iflasının Kanun’un 46/h maddesine göre gerçekleşmediği, eğer diğer iflas kararı verilmeseydi, Kurul’ca verilen mehil içinde mali durumun düzeltilmesinin ihtimal dahilinde bulunduğu ya da Kurul’un tedrici tasfiye yoluna gitmesi ihtimalinin gündeme gelebileceği, ancak bu prosedürün işletilmesi olanağının verilen diğer iflas kararı nedeniyle mümkün olmadığı, bu durumda da davacı Kurulun, yöneticilerin şahsi iflaslarını isteme hakkı bulunmadığı, HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca tarafların dava ehliyetine sahip olmaları ve (e) bendi uyarınca da davacının dava takip yetkisinin bulunmasının dava şartı olduğu fakat olayda dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı Kurul vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurul vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Kurul vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.