Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3544
Karar No: 2013/404
Karar Tarihi: 25.01.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3544 Esas 2013/404 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3544 E.  ,  2013/404 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 10.05.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, buna göre dava konusu taşınmaza yapılacak inşaattan 3 dairenin, anahtar teslimi, 1 dairenin de kaba inşaat halinde 30.01.2009 da teslim edileceğini, teslim süresi dolduğu halde davalının inşaatı tamamlamadığını, kendisine teslim edilecek dairelerin 4 adet, aylık kirasının 400,00 TL"den 1.600,00 TL olduğunu ve teslimi gereken tarihten davaya kadar 19 ay için toplam 30.400,00 TL kira kaybı alacaklarının ödenmediğini, sözleşmenin feshini ve kira bedellerinin tepsitini, davalının temerrüdü sebebiyle uğradığı menfi zararların sözleşmenin vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, gecikmenin kendilerinden değil, davacının işleri takip etmesi için 7 ay gecikme ile oğlu ..."ye vekalet vermesinden kaynaklandığını, inşaatın bitme aşamasında olduğunu, kaldı ki 1 dairenin kaba inşaat halinde teslim edileceği için kira kaybı istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmış; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 10.05.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacının bağımsız bölümlerinin 30.01.2003 tarihinde teslim edileceğini, yargılama sırasında tarafların 02.03.2011 tarihli Sulh Protokolü ibraz ettiklerini, bu durumda 6100 sıyılı yasanın 314 ve 315. maddelerinde düzenlenen sulh anlaşmasının davayı sona erdireceğini, ancak taraflar sulhe göre karar verilmesini istemediğini belirttiğinden sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde tüketici, "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkilere de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26.02.2003 gün 2003/15-127 E., 2003/102 K. Sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, 4077 sayılı yasa uygulanarak Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi